Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, canlı yayında açıklamalar yapıyor.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, FBTV'de basın mensuplarıyla bir araya geldi ve soruları yanıtlıyor.
CANLI YAYIN | ALİ KOÇ
"SEÇİM TARİHİ DEĞİŞEBİLİR"
Niye bugüne bıraktık, onu bir anlatayım. Aslında dün yapılan açıklamaları beklemek istedik. Bir endişemiz, duyumlarımız vardı. O da pazar günü sokağa çıkma yasağının devam edecek olması. Niye endişe verici bu? Normal şartlarda, tüzüğümüzün emrettiği gibi 5-6 Haziran'da geleneksel olağan seçimli genel kurulumuzu yapacaktık. Fakat, 1 Haziran'a kadar uzatılınca kısıtlamalar yeni bir tarih belirlemek zorunda kaldık. 13 Haziran oldu ama pazar günü kısıtlamaların olacağını tahmin edemedik. İki ihtimal var. Yeni bir duyuru yapmamız gerekiyor. Duyurudan 15 gün sonra ilk toplantı, çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı. O da bizi 24-25 Haziran'a götürüyor. Mantık ne diyor? 12-13'ü 1 gün öne çekebilir misiniz diyor ama hukuken mümkün değil ve hukukçulara göre mahkemelik bir konu olabilir. İkinci seçeneği araştırıyoruz, çok kişiyle konuştuk. Hepimizin ilk defa karşılaştığı bir durum. 12-13'te tutalım ve Fenerbahçe kongresine özel bir izin alabilir miyiz dedik? Cumartesi konuşmalar, pazar sadece oy faslı oluyor bizde. Pazara sadık kalabilir miyiz diye düşünüyoruz ama zor gözüküyor. Olmazsa, 2 Haziran akşamına kadar duyuru yapacağız. 25-26 Haziran cuma cumartesi, bir daha değişmemek üzere inşallah seçim tarihini belirleyeceğiz.
"ZORLU, RIDVAN DİLMEN, SERDAR TATLI..."
Gelişmeleri yakın takip eden Fenerbahçeliler ve Fenerbahçeli olmayanların aşikar olduğu konu. Yok nisanda şampiyon, yok Zorlu sezonu, yok efendim Dilmen-Tatlı sezonları. Sonuca bakıyoruz. Sonuç ortada. Dillendirenler ortada yok. Bu normalleşti. Norm haline geldi.
"BU SÖZLER PERFORMANSIMIZI ETKİLİYOR"
Normalleşmeye rağmen inananların sayısı azaldı ama inananların sayısı da az değil. Ne yazık ki bu Türk futbolunun realitesi. Şapka çıkarmak lazım. Sistematik, ısrarlı ve etkin bir şekilde bu argümanları, imaları, hatta iftiraları her sezon yerleştirip buna da yeterince inanacak bir kitle bulabilmek hakikaten üstün bir başarı. Bu bizim performansımızı bir yere kadar etkiliyor. Ben sezon başında buna dikkat çektim. Bu golü yemeyin, dikkat edin, böyle bir şey yok futbolculara, çalışanlara söyledim. Bu devam ediyor. Azalarak da olsa devam ediyor. Göz ardı edemeyeceğimiz bir kitle var.
"BU SEKTÖRÜN DEĞİŞMESİ LAZIM"
Bazı şeyleri, sistemi değilse kendimizi değiştireceğiz demiştim. Bizim Fenerbahçe'ye olan genel bir yaklaşım, Ali Koç da başkan olunca başka sebeplerden dolayı artan olumsuz bir yaklaşım, iftiralar ve imalar, bir müddet daha Türk futbolunun realitesi olarak devam edecek. Biz aslında yönetime gelince eski köye yeni adet getirmeye çalıştık. Uygun dille, düzgün üslupla başarılabileceğini, adil rekabeti, birlik ve beraberlik olması gerektiğini söyledi. Bazıları bunu naif ve saf görmüş olabilir. Bazıları gerçek dışı görmüştür. Saf, dürüst olmayı, üç kağıtçı, algıcı, iftiracı olmaya hayatım boyunca tercih ederim. İnşallah böyle olanların sayısı bu sektörde artar. Bu sektörün değişmesi lazım.
"MİSLİ MİSLİ CEVAP VERECEĞİZ"
Biz birinci günden itibaren, kafa kafaya gelip bu insanlara misli misli karşılık verecek cevaplarımız, iletişimlerimiz olacak.
GALATASARAY GÖNDERMESİ!
Niye hep Fenerbahçe! Bu Fenerbahçe'nin büyüklüğüyle de paralel. Bir rakibimiz seçimlere gidecek önümüzdeki haftalarda. Adayları dilinden Fenerbahçe'yi düşürmüyor. Aynı söylemleri Fenerbahçe adaylarında göremezsiniz.
"TEŞVİK PRİMİ VERİLMİŞ FALAN..."
Bu sezon olağan dışı bir sezondu. Pandemiyi demiyorum, 3 takımın da son ana kadar ipi göğüsleme ihtimali olan bir sezon yoktur. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş olunca daha da enteresan. Ancak hep imalar, iftiralar, algılar Fenerbahçe üstündendi. Teşvik primi verilmiş falan. Yöneticisinden futbolcusuna hepsinin dilinde. Bu bir stratejinin ürünü. Bunlar Türk futbolunun markasına, değerine, kardeşliğe, büyük resme hitap etmeyen unsurlar.
SORU: "EMRE BELÖZOĞLU MU, YABANCI HOCA MI?"
Ali Koç: Güzel bir soru. Başından ben ne demiştim. İnşallah tüm başkanlık dönemim 1 hocayla geçer demiştim. Hoca konusunda hedeflediğimiz, arzuladığımız kan uyuşmasını yakalayamadık. Bu istikrar sağlandığı takdirde, makine çarkları aynı istikamette oldukça başarı şansı artıyor. Biz de isterdik, aynı hocayla bugün devam ediyor olmak. Olmadı. Buradaki hedefimiz, planlarımız doğruydu ama isteğimiz gerçekleşmedi. Emre Belözoğlu'na müteşekkirim. Bizden önce de yaptığı hizmetler dahil olmak üzere yaptığı her şey için teşekkür ediyorum. Yöneticiyken tanıdım. Yönetici değilken de tanıdım. Başkanken harcadığımız mesaide çok daha yakından tanıma fırsatım oldu. Kendisinden ne istediysek saf duygularla, elinden gelenin en iyisini yapmak üzere, yoğun mesailer harcayarak, söz konusu Fenerbahçe'yse hiçbir şeyden fedakarlık etmeden, zamanı gelince kendi cebinden olmak üzere bazı ihtiyaçları karşıladı.
Ben Emre'yle ilk sezon ortasında sıkıntılar yaşarken konuştum. Kariyer planı vardı. O sezon sonunda futbolu bırakacaktı. İtalya'ya gidecekti. O sezon sonunda Ersun Hoca'nın da isteğiyle bize kaptan olarak döndü. O sezon sonunda kaptan / teknik direktör oldu. 2 ay sonra sportif direktör oldu.
Beklentinin üstünde performans sergiledi. Bazı transferlerde hata yapmış olabiliriz. Network açısından, gelmesi mümkün olmayan oyuncuları getirerek, limitlere uyması bakımından pek çok konuda artılar getirdi. 7 ay sonra kendini birden bire sportif direktör / teknik direktör olarak buldu kendini. En büyük hayali ileride teknik direktör olmak olan biri için riskli bir görevdi. 1 saniye bile düşünmedi. 10 maçlık periyotta 23 puan aldı. Aynı 10 maçlık periyotta Erol Hoca 21-22 puan almıştı. Ancak sahada gördüğümüz futbol, beklentimize daha yakın seviyedeydi. Biz şampiyonluğu Sivas maçında kaçırdık.
Ne istendiyse, ne beklendiyse yaptı. İleriye dönük teknik direktörlük konusunda 3 alternatifimiz vardı. Biri Emre'yle devam etmek, biri yabancı ve tecrübeli bir teknik adam altında Emre Belözoğlu'nun tecrübe kazanması, hocanın da Emre'nin mevcudiyetiyle Türkiye'ye hakim olması, üçüncüsü de yepyeni teknik direktör. Olabilecek şartlarda yerli tek teknik direktör Emre Belözoğlu olarak görüyorum.
Eskiden çok büyük futbolcu, şimdi başarılı teknik direktör olmuş kişiler profili düşük takımlarda hocalık yaparak deneyim kazanmışlar. Bizim düşüncemiz bana göre 5-10 sene sonra açık ara, tartışmasız Türkiye'nin en iyi hocası olacağını düşündüğüm Emre Belözoğlu, umarım o kıvamda Fenerbahçe olur. Ancak bugün bu işte yaşanmışlık, öğrenmişlik çok çok önemli. Dolayısıyla 2-3 sene üst üste şampiyon olursun, kredin olur. Bizim içinde bulunduğumuz durumda bu tercih çok büyük risk, Emre için de haksızlık olur.
Yeni hoca kim olursa olsun bazı konular var. Perotti konusu gibi. Kirada olup da istenilen, opsiyonu kullanılacak konular gibi konular yeni hocalık değil. Emre bunlar için zaman istedi. Sonuç ne olursa olsun Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç olarak, Emre Belözoğlu'na hizmetleri için teşekkür ediyorum. İnşallah en hayırlı kararı bu süreç içerisinde vermiş oluruz.
Sonuç ne olursa olsun, Emre Belözoğlu bugün olmasa da yarın bu kulübe çok büyük hizmetler yapmaya devam edecektir.
"HAZİRAN'IN 3. HAFTASINA KADAR YENİ HOCA BELLİ OLUR"
Teknik direktör konusunda hangi yola gideceğimiz aşikar. Teknik direktörün de en geç kampta olması lazım. Ne kadar erken, o kadar avantajımıza. Yolları ayıracağımız isimler için de şimdiden harekete geçmemiz lazım. Teknik direktör, benim tahminim, arzum yarın gerçekleşmesi tahminim haziran ayının 3. haftasına kadar gider.
"PORTEKİZ VEYA ALMANYA EKOLÜ OLACAK"
Bu sefer nasıl futbol oynatması gerektiğini, nasıl disiplin olması gerektiğini, hocanın CV'si ile ilgili kısa bir liste çıkardık. Bir liste çıkardık ama kısa değil. Tüm bunlar olduktan sonra cüzdanım yetecek mi? Maaşına yetti, taleplerine yetecek mi? Bizim gibi kulüplerin en büyük hatası, parayla sıkıntı yaşamamış, istediği her oyuncu alınmış hocaların şapkadan tavşan çıkarması mümkün değil. Tercihimiz daha çok Portekiz, Almanya üzerinde. İtalya'dan birini getirirsek yarın bir gün, tarz, profil, geçmiş, başarı açısından Almanya ve Portekiz'e daha çok odaklanıyoruz. Alman ya da Portekizli, geçmişte mümkünse 1-2 şampiyonluğu olması, disiplin getirecek bir teknik direktör olsun istiyorum.
"TEKNİK DİREKTÖR İÇİN DÜŞÜNDÜM, SORDUM"
Bu kararı 2 hafta önce söyleseydiniz de bu kadar polemik olmasaydı diyebilirdiniz ama başka polemik bulunurdu zaten. Bu kararı olmadan önce çok düşündüm. Kolay değil. Gerek genel yöneticilik, gerek futbol aklı olarak güvendiğim insanlarla istişare ettim. 'Benim yerimde olsan ne yapardın?' dedim.
"19 ŞAMPİYONLUĞUN 16'SI YABANCI"
SORU: "14 yıldır yerli teknik adamların şampiyonluğu yok. Sıkıntı olmaz mı?"
Ali Koç: "İstatistikler yerli hoca diyorsunuz, bir bakıma öyle ama Fenerbahçe'nin 19 şampiyonluğunun 16'sı yabancı hocayla. Bu lig farklı bir lig. Avrupa'da örneği az. Bu ligi tanımak önemli. Tercih edeceğimiz hoca, bu lige göre olacak. 13-14 takım sadece gol yememe üzerine oynuyor. Bunun üzerine sıkıntı yaşadık.
"SON KEZ HOCA TERCİHİ YAPMAK İSTİYORUZ"
Hocamız yarın gelsin isterdim ama çok sıkıntı yaratmaz. Artık son kez hoca tercihi yapmak istiyoruz. Birçok transfer şampiyona sonrasına sarkacak. Biz kiralık transferlerden uzak durmak istedik. Kiralık oyuncularda da temmuz sonuna doğru piyasa hareketleniyor. Ben kafamdaki hocayı haziran ayı içerisinde imzaya getirirsem, fazlasıyla yeterli bir zamanı olacaktır.
"GÜNDEMDEKİ HOCALAR 2 HAFTA ÖNCE PİYASADA DEĞİLDİ"
Geçen sene görüştüğümüz hocalar 50 sayfalık rapor hazırlıyordu. En uygun olmayan adam bile 1-2 haftada röntgeni çekiyor. Bugün baktığımız hocaların bazıları 2 hafta evvel piyasada değildi.
"ŞAMPİYON OLSAYDIK, EMRE BELÖZOĞLU İÇİN..."
SORU: "Emre Belözoğlu şampiyon olsaydı, kalacak mıydı? Devam etse tezat olmayacak mıydı?
Şampiyon yapsaydı, belki o kararı verecek ben olmazdım.
"KİME GÖRE GEÇ KALMIŞIZ?"
SORU: "Şeffaflık konusunda vaatleriniz vardı, uzun zamandır yapmıyorsunuz. Hocalar gittikten sonra mesela geç karar verdiğiniz düşünülüyor."
- Ali Koç: "Kime göre geç. Bu algıyı iyi analiz etmek lazım. Fenerbahçe'de eleştiriye, iftiraya, imaya her zaman açık olacaksınız. Şeffaflık konusunda istediğimiz noktada mıyız, tam değiliz ama o noktaya hızlı hızlı geliyoruz."
Bana sorarsanız biz, ben ve yönetimim, hem şeffaflık hem de eleştiriye açık olma konusunda belki de bana yöneltilen eleştiriler arasında hiç katılmadığım konu budur. Camiaya sesleniş yaptın şeffafsın, yapmadın değilsin demek zayıf ve gereksiz. Şeffaf olabilmenin pek çok yöntemi var. Camiaya sesleniş rutinlerini istediğimiz sıklıkta yapmadık, yapamadık. Bizim şeffaf olmadığımıza dair iddiaları külliyen reddediyorum. Bir adım öteye gidiyorum. Süper Lig kulüpleri ve başkanları arasında en şeffaf, en eleştiriye açık kulüplerden biriyiz. Bana gelen en büyük eleştiri, FBTV'de eleştirilmemdi. Nasıl müsaade edersiniz bu eleştirilere dendi. Bizim özgüvenimiz yüksek, kendimize güveniyoruz. Samimi her türlü eleştiriye tamamen açığız. Bizim kompleksimiz yok. Hatalar yapabiliriz. Amacımız hataları tekrar yapmamak.
MUSTAFA CENGİZ'E GÖNDERME
Tüzüğümüz emretmesine rağmen, Fenerbahçe tarihinde ilk defa gerçek konsolide finansalları biz sunacağız. SPK mesela. Bizi çok seven bir arkadaş çıkıyor (Mustafa Cengiz), diyor ki, 'Niye açıklamıyor transferleri?' diyor. Biz SPK emrettiği ölçüde açıklıyoruz.
"SADECE 5 KULÜP MENAJER ÜCRETİ ÖDEMİŞ!"
Menajer harcamaları... 2020/21'de TFF'nin açıkladığı datalara bakın. Nasıl olur ki deyin, Türkiye Süper Ligi'nde sadece 5 kulüp bu sezon menajerlik ödemesi yapmış. Bunu bir sorun, başvurun medya olarak. Şöyle sorun, 'Türkiye'deki menajerlik ücretlerinin yarısını sadece Fenerbahçe ödüyor?' diye sorun. Şeffaflığımızın en büyük kanıtlarından birisi de bu. Bunu soracaklarına, Fenerbahçe'yi kazıklıyorlar diyor. Bu kulüplerin niye menajerlik ücreti yok diye bir sorun.
Taraftarın şeffaflık beklentisiyle yönetimin şeffaflık ölçütü uyuşmuyor olabilir. O onu dedi, bu bunu dediyle hareket edemem. Eleştiriye açığız ama kulübün dinamiklerini etkilemek, karıştırmak için verilen eleştirilere harcayacak vaktimiz yok.
"30 BİN MAİL, 100 BİN TELEFON"
Biz dedik ki, ilişki çift taraflı olsun. Biz her türlü başvuruyu, kongre üyesi olsun olmasın 24 saatte cevaplayım dedik. 30 bin mail geldi yaklaşık. Bunun bir kısmı küfür, şikayet, talep, bilet, öneri, o gün bir gün evvel basında çıkanlar, camide olan olay gibi. Benim adım geçmiş, kulübün geçmemiş niye kulübü karıştırayım. 30 bin tekil olmayabilir, bazı kişiler tekrarlamış olabilir. 100 bin çağrı gelmiş telefonla. Yüzde 82'sini cevaplamışız.
"G.SARAY DERBİSİNDEN SONRA..."
Bizi şeffaf olmamakla suçlamak ne kadar doğru bilmiyorum. Bir derbi sonrası 1 hafta olay yapıldı. Yok ben şöyle yapmışım, küfür etmişim şu kadar adam alınmış. Biz 8 gün ağzımızı açmadık. Sonra cevap verdik, 'Fenerbahçe ortamı geriyor'. 1 kişi sormuş mu, araştırmış mı Emniyet Müdürü'ne, ben küfür etmiş miyim?
"AÇIKLAMA YAPINCA, BİZ Mİ GERİYORUZ?"
Stadyuma giriş görüntülerini yayınladık. Bu iddia sahibine yazıp, görüntülere burada deyip yazdınız mı, sordunuz mu? Biz açıklama yapınca 'Fenerbahçe ortamı geriyor' diyorsunuz. Algı yapanlar sıkıntıya düşmezse salla sallayabildiğin kadar, istediğin kadar salla.
"ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRECEĞİZ"
Bizim vaatlerimiz değişmedi. Adil futbol, saha dışında birlik ve beraberlik ilkelerimizi devam ettireceğiz. Eski köye yeni adet inancımızı devam ettireceğiz. Sandığınız daha çok yerde kabul görüyor bu. Gittiğimiz her deplasmanda saygı görüyoruz. Bir sürü olay oldu bu sezon. Fenerbahçe deplasmanında, buraya gelen kulüpler arasında ve yöneticiler arasında bir olay çıktı mı? Orada, şurada yöneticiler arasında kavga çıkıyor. Biz saygı duyuyoruz. Biz bugün Anadolu'da kulüplerle ilişkilerimiz, münasebetlerimiz tarihte olmadığı kadar iyi. Kendiliğinden olmuyor. Tahlillerinizi yaparken bu konulara dikkat edin. Söylem bir yere kadar, bir de eylem tarafı var. 3 senede Fenerbahçe, bir Erzurum deplasmanı dışında, ilk sezondu yendik ve küme düştüler, 1 tane olay çıkmadı. Buna saygı duyulmalı.
"BİZİM BİR KERE SESİMİZ ÇIKMADI"
Biz stadyuma gidiyoruz, bazı maçlarda sandığınızdan daha çok seyirci alındı. Sesimiz çıkmadı. 1 kişi küfür etti diye koca camiayı zan altında bırakmıyoruz. Pozitif tarafı anlatmaya çalışıyoruz. Benim için değil, ben yine doğru bildiğimi yapacağım. Medya böyle yaklaşımı öne çıkarmalı. Futbol 1 günde temizlemeyecek. Bir çocuk bugün doğup 20 yaşına geldiğinde, 'Vay be futbol saha içinde kazanılıyor' diyecek. Böyle olsun istemez misiniz?
"BİR KONUYU 20 KERE DÜŞÜNÜYORUZ"
Geç karar vermiyoruz ama hızlı da karar vermiyoruz. Bu kulübün bugününü, yarınını düşündüğümüz için bir konuyu 15-20 kere düşünüyoruz. Bazen doğru zamanı da ıskalayabiliyoruz. Yurt dışında kulüp başkanlarıyla görüşüyoruz. Şöyle böyle yapalım diyorlar, ben bu kulübün sahibi değilim, yapamam diyorum. Adamlardaki rahatlık, esneklik burada yok. Biz attığım her adımda 30 kere düşünüyoruz. Şirketimdeki kadar burada rahat değilim. Zikzak da yapmamak lazım. Bu oldu futbolda. Zaman zaman arzulanan hızda refleks göstermemiş olabiliriz.
"3 HOCAYLA ÇALIŞTIK, DİĞERLERİ GEÇİCİYDİ"
Biz 3 hocayla çalıştık. Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut. Diğerleri geçiciydi. Şu kadar hocayla çalıştı diyorlar, Aykut Kocaman'ı da katıyorlar ona. Bu 3 senede kazanılan tecrübe, yaşananlarla olumlu olumsuz, inanın ki önümüzdeki dönemlerde pek çok konuda farklı hareket eden yönetim göreceksiniz. Felsefe değil ama uygulama zaafları oldu, onlar adreslenecektir.
"SİVASSPOR MAÇINDA KAYBETTİK"
Hayal ettiğimiz Fenerbahçe, doğal olarak sadece futbol olarak algılanıyor. Orada sınıfta kaldık, net şekilde söyleyebilirim. Bazı sebepler var, konuşuruz. Hayal ettiğimiz Fenerbahçe, sadece futbolda şampiyon olan bir Fenerbahçe değil. Tüm olimpik branşlarda ve amiral gemisi futbolda şampiyon olan bir Fenerbahçe hayal ettik. Futbolda attığımız adımlar istediğimiz sonuçları vermedi. Aksini savunmak yanlışlık oldu. Bu sene şampiyonluk mesela.... Biz şampiyonluğu Sivas maçında kaybettik. Bazı taraftar kızacak, evet bizim 14-15 puan gitti. O yapılanlara rağmen sonuna kadar geldik. Biz Sivas maçında kaybettik, bizim futbolcularımız kaybetti. Ancak o diğer unsurlar olmasa Sivas maçına kalmazdı bu iş.
"BU SENE SARI-LACİVERT OLACAK"
Biz bu sene şampiyon olabilseydik, arka arkaya zincirleme şampiyonluklar olurdu. Sivas maçı bize büyük hasar vermiştir, finansal olarak da. İnancım, bu sene futbolun rengi sarı lacivert olacak.
TRANSFER İÇİN AÇIKLAMALAR
Bizim takımımız, daha evvelki 2 senede olduğu gibi baştan kurgulanmaya ihtiyacı olmayan, yüzde 70'i hazır, belki reddedemeyeceğimiz bazı teklifler alacağız. Şu an elden çıkarmak anlamında hiç kafamızda olmayan oyuncular için teklif gelebilir. Belkemiği olan oyuncularla ilgili kolay kolay hamle yapmayacağız. Bunun üstüne 4-5 nokta atışı transfer yapacağız. Gençleri saymıyorum. Onları alıp kiralayacağız. Minimum 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet, belki de ya 1 sağ bek ya 1 sol bek, fırsat transferleri var karşımızda. Bunları yapacağız.
"15 MİLYON EUROLUK SATIŞ OLABİLİR"
Bu sene belki de yine 15 milyon euroluk satışımız olabilir. Demek istediğim şu, önümüzdeki sezon bizi şampiyon yapacak kadronun, bu saiklerle kurduğumuz, birkaç sene müdahalesiz götürebilecek kadro şu an elimizde. Bu dediğim artıları, dokunuşları yapıp, elden çıkarmak istediklerimizi çıkardığımız takdirde Fenerbahçelilerin gurur duyacağı, üst üste şampiyonluklar kazanacak kadromuz hazır.
"ABSÜRT TEKLİF GELMEZSE, SATMAYIZ"
EURO 2020 oyuncularımız için bir vitrin olacak. Zanka'yı ayrı tutuyorum, milli takımlarda oynayan oyuncularımızı absürt bir teklif gelmedikçe satmayı düşünmüyoruz.
"ŞAMPİYONLUK VAAD ETMEDİM"
Ben hiçbir zaman şampiyonluk vaad etmedim. Ben her zaman inşallah derim.
"ADİL YÖNTEMLERLE ŞAMPİYON OLACAĞIZ"
Bir arkadaş 'TFF'de güçlü değilsiniz, MHK ve kurulları etkilemeden, masaya yumruğu vuramıyorsunuz. Böyle şampiyon olamazsınız.' dedi. Sivas'ı yensek şampiyonduk. Ancak Fenerbahçe olacak. Fenerbahçe adil yöntemlerle şampiyonluk kazanılabileceğini gösterecek. Değişeceği demekle bugün tenkit ettiğimiz, bazılarını aşağılık gördüğümüz tavırları algılamayın. Misliyle ve çok çabuk cevap vereceğiz. Bundan emin olun.
"TEK BİR VAADİMİ TUTAMADIM; ALTYAPIYA TESİS"
Ben tek bir vaadimi tutamadım. Altyapıya örnek ve dünya çapında bir tesis yapmaktı. 7 milyon euro bütçemiz var. Başvurular var. Arazi var. Ben o tesisi yapacağım burada. İnanılmaz sıkıştık Dereağzı'nda. Samandıra'da ek inşaat ile 12 oda çıkarmaya çalışıyoruz. Bahsettiğim arazi Samandıra'ya yakın. Parası da hazır. Yetkililere söylüyorum, paramız da planlarımız da var. Türk futboluna örnek tesis olacak. Düğmeye bassak 1 sene sürer. Sayın Aziz Yıldırım, bu stadyumu yaptıktan sonra stadyumlar modernleşti. Neredeyse tamamı devlet eliyle. Fitili ateşleyen Fenerbahçe'dir. Kendi alın teriyle yaptı Fenerbahçe. Bu tesisler de fitili ateşleyecek. Benim en büyük hayalim bu.
"2. LİG VEYA 3. LİG'DEN BİR TAKIM ALACAĞIZ"
Federasyon 2 senedir uygulama yapacak, yapılmadı. 2 ay sonra ligler başlayacak, hala federasyonumuzun hangi rezerv ligi uygulayacak belli değil. Zaten altyapılar 1.5 sene kaçırdı. Bir sürü yaş grubu hiç top oynamadı. Ya direkt satın alma olacak. Bir lig kurulacak, oyuncu oynatacağız ümidimizi kestik. Ağustos ayında ligler başlamadan 2 veya 3. ligde kulüp satın alacağız ya da bir kulüp sahibiyle yüzde 100 ilişki inşa edeceğiz. Pilot kulüp, 'feeder' kulüp yapacağız. İhtiyacımız var. Kiraladığımız oyuncularımızın çoğu süre almıyorlar, yeterince süre almıyorlar. Bazılarını süre alma mecburiyetiyle kiralıyoruz ama kendi kulübümüz olursa birçok oyuncumuzu geliştiririz, test ederiz.
"KADIN FUTBOL TAKIMIMIZ OLACAK"
Şu an çok taraftarımızın ilgisini çekmese de, birçok talep var. Kadın futbol şubesi için genel kurul müsaade ederse, hayata geçireceğiz. Bu şube Fenerbahçe DNA'sı için de uygundur. Kadın olarak faaliyetimizin olmadığı tek branştır, diğer tüm dallarda var. Sponsorluk isteyenler var. Ya 3. Lig'den başlayacaksın, ya da kulüp satın almak. Ben satın alma taraftarıyım ama bazı arkadaşlar 3. Lig'den başlatmak iyidir diyor.
Kadın futbolunun tohumlarını atacağız. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray hangi spora girerse girsin, mücadele etsin o spor gelişir, tartışmasız gelişir.
"YÖNETİMDE 10-11 KİŞİ DEĞİŞECEK"
Burada yönetici olmanın eğitimi yok. 3 sene yöneticilik yapmış biri, sıfır birinden daha iyidir. Yönetim zayıf olduğu eleştirisine katılıyorum. Yok gençmiş, yok oymuş buymuş... Bu Ali Koç'u vurmanın yollarından biri. Yorulmuşlar var. Aramıza girse katkı sağlayacak dışarıdan insanlar var mı, var. Bu rauntta hem Fenerbahçe camiasını daha çok kapsayabilecek hem de Fenerbahçe'nin ihtiyaçları konusunda katma değer sağlayabilecek, futbol basketbol gayrimenkul Ankara konuları için bir değişiklik olacak. Her halükarda 4 kişinin yerini doldurmamız lazım. Bizde asil yedek üye ayrımı yok. Belki imza defterinde yedek üye imzası yok ama birlikte giriyoruz toplantıya. Oylamada herkes oy kullanıyor. Asil yedek üye yok bizim icraat dönemimizde. 10-11 kişi değişecektir yönetimde diye tahmin ediyorum.
"BORÇLARIMIZ AZALDI AMA..."
Mali anlamda borçlar azaldı. İstediğimizin çok ötesinde... Fenerbahçe kendi ayakları üzerinde duracak konumda olmasa dahi önünü görebilir noktaya geldi finansal anlamda.
AZİZ YILDIRIM'IN SÖZÜ
Eski başkanımız Aziz Yıldırım, 'Bütün gayrimenkuller borcu öder' sözü var. Bunun rakamları da var.
"DİSİPLİN SORUNU, ŞAMPİYON OLAMADIK"
Bu sene şampiyon olamamızın nedeni, tam aile olamadık. Samandıra havasını, disiplinini 3 senede sağlayamadık. Takım havasına zarar veren antrenör de olur, futbolcu olur gidecek. Benim tahammülüm yok artık! Milyonlar acı çekiyor. Harcanan bir dünya para. Emek.
"KAFAYA TAKTIM!"
O futbolcu Sivas maçına çıktığı zaman terinin son damlasına kadar! Ölecek sahada ölecek! Soyunma odasına 1-0 mağlup giriyoruz, çıkınca sahaya o bilinçle çıkacak. Olmayanlar var. Kontratı devam eden de var aralarında. Ben onu kafaya taktım. Herkese nasip olmaz bu formayı giymek. Yaptıkları iş milyonları etkiliyor. Bunun farkında olacak. Çimcisine kadar disiplin olacak.
"SPORTİF DİREKTÖR DEVAM ETMELİ"
FFP, harcama limitleri, bankalarla yapılan anlaşmalar gereği CEO kıvamında bir kişi ve departmana ihtiyaç var. Emre Belözoğlu, bizim elimizdeki arkadaşlardan iletişimci, hukukçuyu da futbolda konumlandırdı. Doğru yaptığını düşünüyorum. Sportif direktörlük müessesesi devam etmeli. Şunu da gördük. 2 patron olayı da olabiliyor. Kültürümüz gereği, tam oturtamadık sınırları, sorumluluk çerçevelerini. İdari anlamda futbolun başında olan biri olacak.
"EMRE'NİN GÖNLÜNDE HOCALIK VAR"
Emre'yle zaten biz sezon içinde bu görevi aldığı zaman, sportif direktörlüğün bittiğini konuşmuştuk. 1 gün hoca, 1 gün sportif direktör olmaz. Emre'nin de gönlünde hocalık var zaten.
"MUHTEMEL TÜRK SPORTİF DİREKTÖR"
Sportif direktörü de vereceğiz. Altyapı bambaşka organizasyonla kurgulanmalı. Sportif direktörün de gücü zamanı yetmiyor hem a takıma hem altyapıya bakmak. Sportif direktör Türk ya da yabancı olur, belli olur. Muhtemelen Türk olur. Futbolun genel müdürü gibi bir pozisyon gerekiyor.
"İNŞALLAH 3 DÖNEM BAŞKAN OLMAM"
2 dönem başkanlık dedim. İnşallah 3. dönem olmaz. Oluyorsa da iyi şeyler oluyo demektir.
"4 SENEDEN 3 KEZ BAŞKAN OLUNMALI"
Bence Fenerbahçe başkanlığı 3 dönemden fazla olmamalı. Mümkünse 4'er yıldan 3 dönem olmalı. 3 sene az bir süre. Bunu tüzükte değiştireceğiz. 4 sene makul bir süre. 3x4, 12 sene. 12 seneden sonra körleşme, hata, güç zehirlenmesi olur. 1 dönem off, sonra yine aday olunabilir. Spor kulüpleri için en sağlıklı model, 3 dönem ve her dönemin 4 sene olması...
"BIELSA İLE HENÜZ TEMASIMIZ OLMADI"
Marcelo Bielsa ile henüz temasımız olmadı. Bielsa bize çok ifade ediliyor. Temasımız olmadı ama kalibre olarak o seviyeye bakıyoruz.
"6 MİLYON EUROLUK TEKLİF VAR"
15 milyon satış nasıl olur? Şimdi zaten halihazırda 6 milyonluk teklif var. İsim veremeyeceğim. Hem bizim hem de futbolcular için başka maceralar iyi olabilir.
"20-25 TEKLİF GELİRSE, GİDERLER"
Attila'lar, Pelkas'ları saymıyorum. Eldeki kuşu konuşuyorum, daldaki kuşu değil. Gerek bu sezon oynayan, gerek kiralık giden futbolcular konusunda talepler güzel. Ozan'a, Altay'a, Pelkas'a bir teklif olursa, 20-25 olur, devam edebilir. Sattığımız zaman iyi satıyoruz. Belki o konuda iyi not verirsiniz. Pandemi ve tüm aleyhte ekonomik şartlar nedeniyle, oyuncu satışları limite 3'te 1 yansıyor. Belki bu 1'e 1 yapılmalı.
"1-2 MİLYON EUROYA ALIP, SATALIM"
Satışlar çok önemli. Sadece Fenerbahçe değil hepimiz maliyetleri yüzde 20 azaltılmalı. Çok daha iyi araştırılmış havuzdan oyuncu seçmek, fırsat transferlerini tespit etmek çok çok daha önemli. İsimler veremem ama devre arası bize stoper lazımdı, 3 isim önümüze geldi, biri Attila'ydı, 2 isim vardı başka. Gazetelere de yansıdı bazıları. Eski saiklerle hareket etsek Attila gelmezdi. 'Bu adamı tanımazsınız ama alırsanız 2 sene sonra Premier Lig'e gider' dediler. Diğerleri belki son kontratları olacaktı. Bizim artık Pelkas'lar, Altay'lar, Attila Szalai modellerine gitmek lazım. Gerekirse 1-2 milyon euro bonservis vereceksin, 500 bin euro vereceksin, yaşı da 25-26'nın altında olacak. Biz bu modeli geliştirmeliyiz.
"TRANSFER LİMİTLERİ ARTTIRILMALI"
Pandemiden en çok etkilenen ama hiç destek almayan tek sektör futbol oldu. Aşıların parasını bile kulüpler verdi. Satışlar çok önemli. Sadece Fenerbahçe değil hepimiz maliyetleri yüzde 20 azaltılmalı. Çok daha iyi araştırılmış havuzdan oyuncu seçmek, fırsat transferlerini tespit etmek çok çok daha önemli. İsimler veremem ama devre arası bize stoper lazımdı, 3 isim önümüze geldi, biri Attila'ydı, 2 isim vardı başka. Gazetelere de yansıdı bazıları. Eski saiklerle hareket etsek Attila gelmezdi. 'Bu adamı tanımazsınız ama alırsanız 2 sene sonra Premier Lig'e gider' dediler. Diğerleri belki son kontratları olacaktı. Bizim artık Pelkas'lar, Altay'lar, Attila Szalai modellerine gitmek lazım. Gerekirse 1-2 milyon euro bonservis vereceksin, 500 bin euro vereceksin, yaşı da 25-26'nın altında olacak. Biz bu modeli geliştirmeliyiz. Takımın yaş averajı genel olarak istediğim seviyede 3 senedir ama sahaya çıkanlar 30 bandında. Sahada 3-4 tecrübeli olunca ortalama yükseldi.
29 ŞAMPİYONLUK KONUSU
29 şampiyonluk konusu... 19'da 16 yabancı dedim ama sanmayın ki 59 öncesini göz ardı ettim. 59 sonrası 19 şampiyonluğun 16'sı yabancı hocalarla.
Fenerbahçe Spor Kulübü basit, yalın, net, verilere, bilgilere, tarihi gerçeklere dayanan bir talepte bulunuyor. Ne diyor, 'TFF, cumhuriyetimiz gibi 1923'te kurulmuş. Oradan 1959'a kadar düzenlenen ulusal turnuvaların sayılmasını istiyoruz.' Aynı dönemde İstanbul Ligi de var, sayılsın demiyoruz. Türkiye Futbol Birinciliği, Milli Küme, Federasyon Kupası adında düzenlenen turnuvalar var. Bu turnuvalarda, bugünkü Süper Lig'den daha fazla şehir takımı oynamış. Bunların iki tanesinde, 59 öncesi, Beşiktaş'ın iki şampiyonluğu sayılmış. Diyeceksiniz ki Avrupa'ya gitti. Bugün talep ettiğimiz, TFF'nin kendi ve Cumhuriyetimizin tarihine sahip çıkması gerekir. Bugünden bakarsak 3 puanlı sistem var, 2 puanlı sistemler sayılmasın dersin. Yok böyle bir mantık.
"BUNDAN SONRA YILDIZ TAKMAYACAĞIZ"
TFF, kendi tarihine ve Cumhuriyetimizin tarihine sahip çıkmalı. Bu talebimizi kuvvetli argümanlarla destekleyerek 'Hakkımızı verin' diyoruz. Bunu altı kulüple beraber yapıyoruz. Buna karşı gelenler olabiliyor. Rahat olun. Derdimiz para pul, yıldız değil. Bizim derdimiz tarihimiz. Para pulu yıldızı sonra gelir. Zaten bundan sonra yıldız takmayacağız.
GALATASARAY'A TEPKİ!
Tüm Avrupa'ya bakın. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Tarihe geçmiş bilgiler, belgeler var. Yok efendim 4 takım oynamış diyorlar, İtalya'da da 4 takımın oynadığı lig. Sen buna ulusal değil diyorsun kendininkini Türkiye şampiyonluğu olarak anlatıyorsun. Riyakarlıktan sıkıldık artık, hayatın her alanında böyle. Yurt dışı emsallere bakınca tablo çok açık. Hakkaniyetle bilgi, belge, tarihçilerin düşünceleriyle yapacaksınız karar zaten aşikar. Federasyon nasıl karar alacak, kimin gözünün içine bakacak, onu bunu üzmeyeyim mi diyecek. Nasıl karar alacak bilmiyorum. Her dediğini yapan federasyon olsa, endişelenmem. Ben hakkımı istiyorum. Ne fazlasını ne eksiğini. Kılıf uydurup bizim istediklerimizin 2 tanesini Beşiktaş'a vermişsin.
"59 ÖNCESİ İÇİN KARAR VEREN KİM?"
59 öncesi için karar veren kim? Federasyon başkanı kim? Profil duyguları ne? Nerelere ait olduklarına bakın. 36 sene boyunca düzenlenen bu turnuvaların şampiyonlukları kesinlikle sayılmalıdır.
"GELİN BERABER KONUŞALIM"
Buna karşı gelen çağ dışı, mantık dışı argümanlarla yürütmeye çalışıyorlar. Ya gelin arkadaşlar, dostluğumuza da katkı sağlar, gelin birlikte değerlendirelim. Ben benim tezimi savunayım, sen senin tezini savun, birkaç tarihçi olsun. İkna ederseniz elinizi sıkarız. İkna edersek elimizi sıkarsınız. Dostluğa da katkı sağlar. Proaktif, seviyeli tartışma yaparsak da Türkiye de kazanır. Yanaşmıyorlar.
"BU HODRİ MEYDAN DEĞİL!"
Hodri meydan da değil bu makul bir talep. Kulüp başkanlıklarına aday olanlar, ABD'deki başkan adaylarının yaptığı 'debate' gibi tartışmalar yapmalı. Bunda gocunacak ne var. Bunda daha güzel ne olabilir? Her adımı, her hareketi bir satranç oyuncusu gibi yaptık. Her hareketimizin arkasında bir mantık var. Metin Sipahioğlu'na ve Alper Pirşen'e teşekkür ediyorum. Güzel çalışma yaptılar. Gereken cevapları güzelce verdiler.
"KENDİ SİTENDE DİYORSUN"
Kendi yayın organında 'Türkiye şampiyonluğu' diyorsun, sonra çıkıp inkar ediyorsun. Medya sorsun, 'Öyle demiştin ama şimdi böyle' desin. Biz de ondan sonra her argümana dikkat edeceğiz. Kuru kuru atma olmayacak.
"KOMİSYON BİZİ ÇAĞIRMALI"
TFF bir karar verecek. Komisyon bu karardan önce bizi çağırmalı, bizlerin de görüşlerini almalı. Yazılı her şeyi verdik ama anlatmak başka şey. Diğer 6 kulübü de, karşı gelenleri de çağıracaksın. Bizleri tartıştıracaksın. Bundan daha güzel ne olabilir. Bekliyoruz.
"LÜTFEN HAKKIMIZ VERİN!"
Lütfen hakkımızı verin. Bu kararı almakta sıkıntı yaşıyorsan çağırın bir daha dinleyin. Hiç acele etmeyin. Derdimiz para pul yıldız değil. Önce hakkımızı verin. Sonra onlara bakarız. Biz daha 3 Temmuz kumpasının maddi manevi helalleşmesini yapmadık. Yakında karar çıkacak. Dava, tazminat demek istemiyorum ama bir helalleşme olacak. Yok etmeye çalış, ağzından salya çıkararak saldıran adamlar. Bugün tam tersi durumdalar. Benim borsa değerim, şampiyonluk sayım. Hala belimizi doğrultamadık. Fenerbahçe, 2-3-4 sene şampiyon olurduk ondan sonra. Her anlamda fersah fersah öndeydi. Hakkımız var, örnekler var, tarih var. E orada da hakkımı vermeyeceksin. Sahada yediğin kadar hakkımı yiyorsun. Denizli'deki maç başka ülkede biter miydi? 'Fenerbahçe her şeyi sinecek' Yok öyle bir şey yok! Federasyona diyorum ki, hakkımı verin lütfen. Hakkımızı yemeyin demeyeyim.
"SOSYAL MEDYAYA GÖRE İŞ YAPMIYORUZ"
'Ne kadar sosyal medyasıyla karar alıyorlar' intibası yaratmaya çalışsalar da, sosyal medyayı nereye kadar, hangi noktaya kadar ciddiye alınacağını, hangilerin samimi eleştiri, hangilerinin güdümlü olduğunu anlayacak kapasitem var. Ben Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı olmadan önce de çok saldırılan bir camianın, holdingin parçasıydım. İlk defa saldırıya uğramıyorum.
"BENİMLE İLGİLİ ALGILARIN NEDENİ..."
Belki de Türkiye tarihinin en çok tartışılan başkanı benim bence, tartışmasız. Futbolla, Fenerbahçe'yle alakası olmayan sebepleri var. Bazı medya mensuplarına beni nasıl ele almanız gerektiği konusunda tavsiye alıyorsunuz. Bana bunu özelde söylüyor ama umuma söyleyemiyorsunuz.
"İYİ Kİ DESTEKLEMİŞİZ DİYECEKLER"
Sonuna kadar beni destekleyen, organik bir şekilde büyük bir seçim hareketine dönüşen, YouTube videoları yapmalar, sosyal medya kampanyaları, 'Tam Zamanı Şimdi'ler, sokakta afiş asmalar isteseniz yapamayacağınız işlerdi. O inanan insanların beklediklerini yapamamak bana mahcubiyet baskısı oluşturdu. Onlar görecekler ki, 'İyi ki desteklemişiz, iyi ki savunmuşuz' noktasına gelecekler. Bundan zerre kadar şüphem yok. Benim en çok sorumluluk duyduğum kişiler Fenerbahçe aşkıyla yanış tutuşanlar, özellikle çocuklar. Benle 1 fotoğraf dahi çekilmemiş olsa dahi bu camianın geleceği olan, beni doğru aday olarak gören, her sıkıntıda beni savunan insanlara sorumluluğum var. Bu insanlar, bu işten mahçup çıkmayacaklar.
"ŞAMPİYONLUKTAN SONRA BAŞVURALIM DİYORDUM..."
2 sene önce de 1959 öncesi için hazırlıklarımız vardı. Zaman zaman Metin Sipahioğlu'yla da bu konuda ters düştüm. Ben hep 1 kez şampiyon olalım, sonra başvuralım diyordum. Sahada kazanılan şampiyonluk başkadır, bu başka. Ancak benim 1 dönemim kesindi, 2 kesin değildi. O yüzden bu dönemde yaptık.
"HALA BU YALANLARI SAVUNUYORLAR"
Fenerbahçe bunun için daha önce başvuru yapmadı. Kelli felli, bu sektörde marka olmuş adamlar bile bu yalanları savunuyorlar. Doğruyu savunmak imkansız hale geliyor bu ülkede. Biri bir yalan atıyor, çık işin içinden çıkabilirsen. Bugün olan arkadaşlar bugün var, yarın yoklar belki ama bu başvuru yapılmalı.
"BIRAKMALI DİYENLER ÇOK OLSA, BIRAKIRDIM"
'Kime konuşsam bırakmalı' diyorsun. Bence 'Bırakmamalı' diyenlerle görüş. Ben istenmediğim yerde durmam. Durum senin dediğin gibi değil. Yakında çıkacakmış, araştırma yapmışlar. Araştırma şirketi yapmış. Rakamlar çıkınca görürsünüz. Ben senin dediğinin 10'da 1'ini düşünsem kendimle ilgili, 1 dakika devam etmem.
"EROL HOCA'YA KÜFÜR EDİYOR, ERSUN HOCAYI İSTİYOR"
Adam 1 mesaj atıyor mağlubiyetle ilgili. Erol Hoca'ya sayıyor, bir evvelki hocayla devam edin diyor. Aynı adam daha önce Ersun Hoca'ya küfür ediyor. Biz bunlarla devam edemeyiz.
"BİZİM CAMİADA YOK SANIYORDUM"
Öbür camiaları bilemiyorum, daha önce araştırmadım. Şu refleks başka camiada yoktur. Bazı adamlar var, işler kötü giderken ortaya çıkıyor. İyi giderken yoklar. En küçük tökezlemede demediği lafı bırakmıyorlar. Bunlar Fenerbahçe ile var olanlar, Fenerbahçe için var olanlar değil. Ben hayatımın her döneminde, Fenerbahçe'nin işleri kötü gitsin diye aklımın ucundan geçirmedim. Bizim camianın içinde böyle insanlar yok zannediyordum. Şimdi çıkmayalım karşısına, daha da yıpransın, Fenerbahçe daha da kötüye gitsin sonra aday olalım diyorlar. Bu adamları biliyorsunuz.
"BAŞKAN ADAYI EYÜP BEY İLE YAYINA ÇIKARIZ"
Eyüp Bey inşallah imzaları toplayacak aday olacak. Tüm buralar ona açık. FBTV ona açık. İstiyorsa onla televizyona bende çıkarım. Adil bir rekabet olacak. Fenerbahçeliler gurur duyacak. Ben 1 kere FBTV'yi, burayı kullanamadım, 1 kere!
"HERKES İLK BAŞKANLIK DÖNEMİNİ NASIL GEÇİRMİŞ?"
Futbolda bu sonuçlardan sonra eleştiri olmaması söz konusu değil. Eleştiriye açığız. Madalyonun iki yüzü var. Bir şeyi eleştirirken, geçmişe de bakmak lazım. Herkes ilk başkanlık dönemini nasıl geçirmiş? Biz şampiyon bir takıma, mali sorunu olmayan kulübe, İsviçre saati gibi işleyen bir mekanizma almadık. Gelir gelmez 37 milyon euro borç ödedim, o ay içinde.
"İKİ TRANSFER YAPTIM, BİRİ ATTILA SZALAI"
Biz çok hata yaptık. Çok kıymetli zamanlar kaybettik. Bugün almayacağımız ama o gün şartlarında aldığımız kararlar oldu. Fazla müsamahakar olduk bazı insanlar. Ben neredeyse hiçbir şeye karışmıyorum. 2 transferde başkanlık hakkımı kullandım. Bir tanesi Attila Szalai. Dolayısıyla tam tersine çok farklı bir şekilde artık bu kulübün futbol a takımı işleyecek.
"SANKİ HER GELEN ŞAMPİYON OLUYOR"
O yüzden ben endişeli değilim, çok rahatım. Benim hayatım çok daha normal, sağlıklı, makul olurdu. İşim de ha keza... Almaya değil vermeye geldim. Ahkam kesmesinler. Sanki her gelen şampiyon oluyor. Sanki kendi dönemlerinde arka arkaya şampiyonluklar olmuş. Konuşuyorlar...
"BU KULÜP KİMSENİN OYUNCAĞI DEĞİL"
Algı, gündem, kulüp içi siyaseti bilinçli körükleyenler var. Bundan etkilenen samimi taraftarlarımız var. Etkilenmeden samimi eleştiriler yapanlar var. Bu kulüp sağlam ellerdedir, doğru yoldadır, güvendedir. Onun bunun oyuncağı olmayacak konumdadır.
"EMRE BELÖZOĞLU DAHA ERKEN GELSE..."
SORU: "Emre Belözoğlu daha erken gelse sonuç farklı olur muydu?"
Ali Koç: "Varsayımla bir şey söyleyemeyiz. Tabii ki kendime sordum bu soruyu ama tam tersi de olabilirdi. Bir maç sonrası söyledim. Benim mesaj barındıran, satır arası açıklamalarımı hiçbir zaman kapmıyorsunuz. 'Oyundan memnunuz, arzu, istek, atak var. Fenerbahçe'nin gözüne hoş gelen futbol var. Keşke hoca değişmese' dedim. Emre Belözoğlu liderliği, karakteri ve haklı etkisiyle o futbolcuları Fenerbahçe ruhuna daha yakın hale getirdi. Şampiyonluğu son haftaya kadar götürdüysek Erol Hoca'nın, Emre Hoca'nın katkısı vardır. Bir başarısızlık varsa benimdir dedim sezon başında. 'Hocanın altını bu kadar oymayın, martta şampiyon olur, bundan daha iyi takım olamaz' dedim. Bunlar hocanın altını oymaydı.
"BAŞARISIZLIK BAŞKANINDIR!"
Başarısızlık başkanındır. Başarı birçok kişinindir. Şampiyon olabilirdik, tam tersi de olabilirdi. Bir tanesi hariç tüm gri pozisyonlar aleyhimize çalındı. Attığımız yediğimiz goller, verilen verilmeyen penaltılar. 1 maç dışında hepsi aleyhimize oldum. Kimse sorsan 15-17 puan. Sondan 2. haftaya kadar getirdik buna rağmen. Rakibimiz bize altın tepside sundu ama kaybettik. Şampiyonluk 1 maçla kaybedilmedi.
"SİVAS MAÇINDAN SONRA ONLARI GÖRMEDİM!"
Ben Sivas maçındaki ruhu kabul etmiyorum. Zannedersiniz Sivas şampiyonluğa oynuyor. Futbolcuları ondan sonra görmedim. Görmek isterdim. 'Ne yaptığınızı sanıyorsunuz' siz diye sormak isterdim.
"İLK SENE BU KADAR DEĞİŞİKLİK YAPMASAYDIK"
İlk senede bu kadar değişikliği bir anda yapmazdım. Daha yapısal sorunlara odaklanırdım. Zaten şampiyonluk vaad etmemiştim. İlk senenin bu kadar beklenmedik bir olağanüstü garip neticelere sonuçlara sebebiyet vermesi, bizim bütün odağımızı, konsantrasyonumuzu diğer konulardan aldı, futbola soktu. Dolayısıyla biz zaman kaybettik. Altyapıda, insan kaynaklarından, organizasyonu yapılandırmada, finansal, dijital konularda zaman kaybettik. İlk yıl bu kadar radikal değişiklikler yapmadan işi götürmeliydik. Kimsenin beklentisi yoktu, vaadimiz yoktu. En önemli özeleştirim budur.
SORU: "59 öncesi şampiyonluklar verilsin ama yıldız ve para hesabına katılmasın. Buna ne dersiniz?"
Ali Koç: "Türkiye'de sadece futbol değil ama bazı şeyler medya kullanılarak belli bir noktaya getirilmeye çalışılıyor. Bu ne yazık ki TFF'de çok oluyor. Bildiğimiz birkaç isimden çıkıyor haber. Tahkim reddedecek, şöyle olacak falan. Sonra oluyor. Benim için garip ama böyle şeyler çıkıyorsa toplumu masajlayarak alıştırmaya çalışıyorlardır. Fenerbahçe'nin hakkını verelim ama diğerleri üzülmesin. Ne şiş yansın ne kebap. Biz helalleşeceğiz. 3 Temmuz'un hakkı verilecek. Maddi manevi karşılığını alacağız. 29'u, yıldızı konuşana kadar. Bizim önceliğimiz para değil, tarihin resmiyete kavuşması."
"TÜRK OLSA; EMRE BELÖZOĞLU OLURDU" "TÜRKİYE'NİN EN İYİSİ OLACAK"
Biz yerli hocayla gitseydik, Emre Belözoğlu'yla devam ederdik. Sıfır kilometre olduğu için bu riski almanın doğru olmadığını düşündük. Emre Belözoğlu, Türkiye tarihinin en iyisi olacak. Bunu yazın bir yere. 5 senedir kendini buna hazırlıyor. Birçok dil bilmesi, oynadığı oyuncuların dünyanın birçok kulüpte hoca olması vs. Türkiye'de Emre Belözoğlu'ndan başkası, mevcut hocalar içinde yok. Olabilecekler de zaten başka takımlarda çalışıyorlar. Yabancı hocanın maliyeti, külfeti daha fazla evet. Bunla beraber o riski alıp şampiyon olmanın artısı daha fazla. Biz bu riski almaya karar verdik. İnşallah en doğru seçimi yapar, bu işlerle enerjimizi harcamayız.
"ANADOLU EFES'İ KUTLARIM"
Anadolu Efes Kulübünü kutluyorum. Son 7 senedir Türk takımlarının Final Four'da olması, iki kupa eklenince Türk erkek basketbolu Avrupa'da bayağı bir önemli noktada.
"SERTAÇ BEY İLE HAVA DEĞİŞTİ"
Sertaç Bey, basketbol şubesinde görevi aldı. Geç kaldık. Ben Sertaç'ın basket oynuyormuş, 3 kupası varmış, bilmiyorum. Takıma bir hayat geldi. Takımı son dakika kurmak zorunda kaldım. Bu nedenle farklı bir transfer politikası ve oyuncu tercihi oldu. Müthiş başladık. Efes'i, Kızılyıldız'ı yendik. CSKA'ya son basketle içeride kaybettik. Bayern'e 20 sayı öndeyken kaybettik. 4-0 başlayacakken 2-2 oldu. Kötü başladık ama Sertaç Bey ile inanılmaz bir seri oldu. Acayip skorlarla biten maçlar oldu. Sertaç Bey'le havası değişti takımın. Hoca EuroLeague'i tanımaya başladı. Son 16 maçın 14-15'ini kazanmıştık bu arada. Obradovic gibi bir efsaneden sonra bu dönüşümü yapmak kolay değil. Türk basketbolu buraya geldiyse Obradovic'in büyük katkısı var. Bize yaşattığı her mutlu an için şükranlarımızı sunarız. Obradovic'in liderliği hem Fenerbahçe'yi, hem Türk basketbolunu başka noktaya götürdü.
"NE GÜNAH İŞLEDİYSEK..."
Bütçe 3'te 1 düştü. Sertaç, Maurizio, Kokoskov'un uyumuyla başarılı sonuçlar aldık. Final Four'a inanıyorduk. Ne günah işlediysek, şans faktörü hiç bizim yanımızda olmadı. İlk gittiğimiz Final Four'a 3 rekorla gittik. En çok galibiyet, en erken playoff, içeride hiç kaybetmeyen takımdık. İlk 5'in 4'ü sakatlandı. CSKA serisinde bir sürü kovid çıktı. Onlar aşılı biz aşısız.
"BASKETBOLDA KADROMUZ HAZIR"
Bizim önümüzdeki sezon kadromuz hazır. 1-2 dokunuş yaparız ama star değiller. Bizim imzaladığımız oyuncularla kontrat yapabilmek için bazı kulüpler büyük teklifler yapıyor şimdi. Yerli oyuncularda bir rehavet vardı. Önümüzdeki sezon çok farklı bir basketbol takımı göreceksiniz.
"HER KULVARDA ŞAMPİYONLUĞA OYNAYACAK MIYIZ?"
Yeniden yapılanmayı imzaladık. Orada diyor ki AŞ'den derneğe 1 lira para gitmeyecek. Futbol dışındaki tüm operayonlara, oranın geliriyle devam edeceksiniz. Basketbolda buna devam etmek zorundayız. Eskiden 31'ken, 16-17'ydi euro olarak açık. Localar, kombineler, onlar bunlar, pandemi falan. 19'a indirdik bütçeyi, açığımız 11-12 bandında. Bütün basket, voleybol, olimpik branşları eklerseniz bu açık 20-25 milyon euro arası, 20 de sen ona, açık var. Fenerbahçe olarak, ben olayım olmayayım, bu camia bir karar vermek zorunda. Fenerbahçe her kulvarda şampiyonluğa oynayacak mı? Biz geldiğimizden bu yana kürekte 3 senedir kadın erkek tüm kulvarlarda şampiyon olduk. Kimin umurunda? Tarihimizde ilk kürekte olimpiyatlara sporcu gönderiyoruz. Şu an 14 kotamız var, 21-22 olacak kota. Tarihi rekor kıracağız. Bir faydası var mı? Taraftarın yüzde 99'unun umurunda mı? Biz voleybolda küme düşsek, ne olurdu bu camiada? Kimsenin umrunda değil şu an herkesin umrunda olurdu o zaman. Fenerbahçe her yerde finalde.
"KADINLARDA EUROLEAGUE'İ ALACAĞIZ"
Kadın voleybolda 3. maça çıkamadık. Fenerbahçe nasıl çıkmaz diyorlar. Gençlerle çıkalım dedik, talimatlar müsaade etmedi. Erteleme olamadı. Federasyona da kızılamaz. Kadın baskette şampiyon olduk. Final Four olduk. Tarihimizin en düşük bütçesine, en kuvvetli basket takımını kurduk. Seneye EuroLeague'i alacağız. Bunu yazın. Bunu kafaya taktık. Ekaterinburg ile oynadığımız maç, son 10 yılın en iyi maçıydı dedi FIBA. Benim bütçe 1.5 milyon, onun bütçesi 11 milyon. Bir de o takım aşılıydı. Bizi değerlendirenlerin gözünde bir değeri yok.
"BEŞİKTAŞ VE G.SARAY GENÇLERLE ÇIKARSA..."
'Ne uğraşıyorsun bununla, futbolla uğraş' diyorlar. Galatasaray ve Beşiktaş, bu sporlara gençlerle çıkarsa sadece Türk sporu kaybedecek. İlgililer bunun farkında değil. Biz de girelim kadın futboluna bakın uçacak. Biz bu kadar sıkıntılı şartlarda, sıfır manevra alanı varken, olimpik branşlarda rekor kırıyor, olimpik branşların hepsinde şampiyon olmuş demiyor kimse. Fenerbahçe bir karar verecek. Sadece futbol ve erkek basketbolla mı devam edecek, yoksa dünyanın en başarılı spor kulübü mü olacak? Buna camia bir karar verecek, ben olayım olmayayım.
"FERİKÖY FUTBOL OKULUYLA DAHA FAZLA PUAN ALIRDIK"
Aziz Yıldırım'ın ilk 6 senede 1 şampiyonluğu vardı. Öyle şeyler yaşadık ki, yani 50 senede yaşanacak şeyleri 2 senede yaşadık. 2019-202 sezonunda 22. hafta Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adayıydı, sonraki 7 maçta 1 puan aldı. Sahaya biz Feriköy Fenerbahçe Spor Okulu olarak çıksak 7 maçtan 1 puandan daha fazlasını alırdık. Öyle şeyler yaşandı. Bizim özgüvenimiz yüksek. Her şeyle yüzleşebiliriz. Hiç kimse beni ve arkadaşlarımı, vargücümüzle, iyi niyetle, kulübün maddi ve manevi imkanları heba ettiğini, kendi çıkarlarımız için kullandığı için kullandığımızı söyleyemez. Sandığınızdan daha fazla destek var.
"HATALARDAN DERS ALDIK, BU SENE SARI-LACİVERT"
İnsanlar samimiyetimizi, çabalarımızı, maddi ve manevi fedakarlıklarımızı biliyor. Para olarak söylüyorum. Fenerbahçe, bütün büyük kulüplerin sıra sıra imza attığı anlaşmaya 1 sene direniyorsa, bir duruş sergiliyorsa, bizim duruşumuzdan ötürü yararlananlar, o gün bizi devleti suçlamakla suçluyordu. Müthiş haksızlıklar, şanssızlık yaşadık. Hatalar da yaptık. Ben onun için futbolun rengi sarı lacivert olacak diyorum. Bu yüzden ilk defa bu kadar iddialıyım. Yaptığımız hatalardan fazlasıyla ders aldığımızı söylüyorum. Sadece yönetim değil profesyonel seviyede de geçerli.
"KADIN FUTBOLU, ENGELLİ SPORLAR, HENTBOL.."
Fenerbahçe şu an öncelikli planlama kadın futbol. Gündemde espor var, 1907 Derneği onu götürüyor. Bir de seçim zamanı söylediğim engelli sporlar var. Bu 3 şube için izin isteyeceğiz. Bunları finansmanını 3 yıllık sağlayabilirsek hayata geçireceğiz. Para verecek imkan yok. 2 tane spor var. Hentbolda Beşiktaş, su topunda Galatasaray var. Olsa daha fazla rekabet olur. Hentbola yatırım yapsak güzel olurdu tabii.
ALİ KOÇ, KENDİNİ PUANLADI
Kendime not verecek olursam; Sportifi 3'e bölelim. Futbol 10 üzerinden 5. Voleybol ve basketbol, 10 üzerinden 7. Diğer branşlar 10 üzerinden 8. Ekonomik; mali bağımsızlık anlamında gidecek çok yol var 6, yeni gelir yaratma açısından 9, tasarruf açısından bütün operasyonda garson, çimci dahil 6, kendime en kızdığım taraf o. Geldiğim günden itibaren tüm kemerleri sıkmalıydık.
"ŞİMDİ MEYVELERİ TOPLAYACAĞIZ"
Futbol iklimi bana göre değil, ben bu futbol iklimine uygun değilim. Benden iki tane daha olması lazım. Benim burada yapacak işim var. Ben Fenerbahçeliyim. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu çok yüksek bir adamım. Beni küçükken Fenerbahçeli yapmışlar, ben de sadakat duygusu çok yüksek bir adamım. Fenerbahçe'nin son dönemde yaşadıkları nedeniyle motive olarak aday olmuşum. Tarihi seçimi kazanmanın faydasını camiaya gösterme zamanı geldi. Yaptıklarımızın meyvesini toplamanın tam zamanı.
"BAŞARILI OLMADAN BIRAKMAM"
Ben sandığınızdan daha fazla sadakati yüksek olan bir adamım. En pes edilmesi gereken durumlarda direncim artar. Kolay kolay pes etmem. Başarılı olmadan bırakmam. Beni bu camiada görmek isteyenlere karşılığını vermeden, ben burayı bırakmam.
YAYINCI KURULUŞ SÖZLERİ
Yayıncıyla müthiş sıkıntılar var, çözülemiyor. İndirim indirim indirim sonu yok. 1 tane şirket çıkıp Türk futbolunu parmağında çeviriyor. Hiçbir şartnameye uymuyor. Herkesin paraya sıkıştığı anda ödemiyor.
YABANCI FUTBOLCU SAYISI
Yabancı sayısı açısından Fenerbahçe, en çok Türk oynatan ikinci kulüp. En az yabancı oynatan Göztepe. Ne yapmışız, biz planlarımızı 2 senedir ifade edilen yabancı sayısını indirme üzerine kurmuşuz, hazırlamışız. En çok Hatay yabancı oynatmış. Biz buna göre planlama yaptık. Ancak yine eski sistem devam edecek. Bize sordular. Bizim rekabet açısından işimize gelir, diğer kulüplerin sıkıntısı var, elden oyuncu çıkaramıyorlarsa...
Fenerbahçe 5.50, Galatasaray 6.95, Trabzonspor 7.15, Beşiktaş 8.48, en çok Hatay 9.23, en az Göztepe 4.98. Yabancı oynatma sayıları.
"YABANCI SAYISININ ERTELENMESİNE KARŞI DEĞİLİZ"
Biz buna göre kurguladık. Emre'nin yaptığı önemli işlerden bir tanesi budur. Bizim paydaşlarımız hazır değilse, pazarlık aşamasında elleri zayıflayacaksa biz 1 sene ertelemeye karşı değiliz. Biz işimize geleni tercih etmedik. 'Bana göre, işime yarayan' mantığında değiliz. Harcama limitlerinde bazı kulüpler bize bunu yaptı.
"HAKEM ATAMALARINDA SIKINTI VAR"
Kurullar... Dikkatle dinleyin diyeceklerimi. Bugün hakem atamalarında, hakem puanlandırmalarında yapılış şeklinde ve süreçlerinde, ilgili kişilerde büyük bir sıkıntı var. Çok büyük bir sıkıntı var.
"HERKES HAKEMLERDEN ŞİKAYETÇİ"
Tüm takımlar hakem performansından şikayetçi. Fenerbahçe'ye has bir şey değil. Şu olgudan uzak durmalı, 'Herkes şikayet ediyorsa biz doğru yapıyoruz' falan. Yok öyle bir şey.
"GENÇ HAKEM İŞİ SIKINTIYA UĞRADI"
Kaç tanesi A hakemi, kaçı 4-5 senede maç almış. Biz niye 13-14 isim etrafında dönüyoruz. 5 senede 4 maç almış adam neden a klasmanda. Bunu bulmak çok kolay. Hakem havuzunu genişletmek lazım. Genç hakem işi sekteye uğradı. Hazır olmayan gençleri büyük maçlara verdi. Onlar 1-2 hata yapıp kötü maç yönetince, eskisi gibi verilmez oldu. Yine aynı isimler etrafında dönüyoruz.
"ADI ALİ KOÇ DİYE OLAY ÇIKTI"
MHK, bir hakemin ismi Ali Koç diye atayan adamı işten aldı. Komik geliyor bana. Böyle bir şey olmamıştır dedim. Bu hakem camiasında çok konuşuluyor. Fenerbahçe altyapı maçına hakem atayanı görevden aldılar, neler yaparlar diyor. Bu adam zaten öncesinde 4 tane maçımıza atanmış. Hakem bunu kafaya yazıyor.
"SERDAR TATLI VE METİN TOKAT ATIYOR"
Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig maçlarının atamalarını 2 kişi yapıyor. Başkan ve Tokat soyadlı biri. Akraba kontenjanından o arkadaş. Sicilini söylememe gerek yok herhalde, geçmişini. 2 kişi, en iyi niyetli 2 kişi olsa da hata yapmamaları mümkün değil.
"ALANYA MAÇINDAKİ HAKEMİ NEDEN..."
Alanya maçında kural hatası var diye itiraz yapmıştım, niye o hakemi bir daha veriyorsun. Araştırmada bu konu. Etik olarak yapmaman lazım. Araştırılan konudaki hakemi atayarak ne mesajı veriyorsun! Atayanlara göre hakemler mesaj alıyor. Nasıl yönetmesine göre mesaj alıyor.
"SADECE İKİ KİŞİ YAPIYOR!"
Kurullar olmalı MHK'de. 2'si bu kadar işi yapıyor. 7 kişi var MHK'de. 1'i kadın futbol, 1'i plaj, 1'i futsal. Arabalar jilet gibi son model. Hepsi aynı huzur hakkını alıyor.
"ÖNERİLER VERDİK, ÇOK MU ZOR?"
Yeni öneriler verdik. İki gözlemci atayın. Hakemlerin puanlarını formlarla verin. Gözlemci de eski hakem. Sen benim sırtımı sıvazla, ben seninkini sıvazlayayım. Verdiği puanları açıklayın, milyonlar da bilsin. Hakemler atanmak için rüzgar nereye eserse oraya göre gidiyor. İyi hakemlere maç versin. Süper Lig'i bir kurul atasın, 1. Lig'i başka, 2. Lig'i başka. Çok mu zor.
"METİN TOKAT ATAMALARDA OLAMAZ!"
Metin Tokat hakem atamalarında olamaz arkadaş, o-la-maz! Olmamalı. Hepiniz bu arkadaşın geçmişini biliyorsunuz. Göz göre göre bu hatayı yapıyor, göz göre göre. Burada sesleniyorum MHK'ye.
"SAHA HAKEMLERİ BAŞKA, VAR HAKEMLERİ BAŞKA OLMALI"
Olimpiyatlar'da ve EURO 2020'de saha hakemleri başka, VAR hakemleri başka olacak. Avrupa'da başlayacak. İnanın çok faydası olacak.
"PENALTIYI VERMEDİ, 3 GÜN SONRA ATANDI"
Malatyaspor - Fenerbahçe maçının son dakika penaltımız verilmiyor. İsyan edilmiyor. Forma değiştiriyor, kakara kikiri. Bu değişecek. Anti-Fenerbahçeliler'in bile penaltı dediği pozisyona adam vermedi penaltıyı. 3 gün sonra maça atandı. Sorun Serdar Tatlı'ya. Fenerbahçe - Galatasaray maçında Ozan Tufan'ın golü. Çağırın 2'şer kişi iki takımdan. Koyun bir odaya, gösterin VAR konuşmalarını.
"TFF BAŞKANI 'MEMNUNUM' DİYOR"
Türkiye'de futbolun kaderini belirleyen kurumun performans analizi yok ya, performans kriteri yok. Sonra Federasyon başkanı, 'Çok memnunum' diyor! Şampiyonlar Ligi finali de burada olacaktı, gördük.
"TV'DE YAPIN ATAMAYI!"
Puanlama sistemi olsun, şeffaf olsun dedik. 80 puan üstü alıyorsan bir sonraki maça atanıyordun. Haftaya maç alacaklar belli oldu. Fenerbahçe - Beşiktaş maçının zorluk derecesi farklı, mesela Hatayspor - Denizlispor farklı. 3 hakem var, 4 hakem var, at kurayı çek birini. Diğer kalan hakemleri, diğer maçlara ver. Zorluk derecesi düşük maçlara da kendi torbalarını ver. Haydi 1 adım daha öteye gidiyorum, TV'de yapın ama hayatta yapmazlar. İnanın sorunlar minimize edilir. Eski köye yeni adetler var diyorum diye benle sıkıntıları var. Sorunlar yemin ediyorum minimize edilir. Artık büyük paralar var. Maça atanan para alıyor, iyi yönetirse prim alıyorlar.
"BÜTÜN VAR KONUŞMALARI İNCELENMELİ"
Bu atamaları yapan şaibeli insanlar olmamalı. Küçük soru işareti olan insanın bu işareti yapmaması lazım. MHK, bütün maçların VAR konuşmalarını incelemeli. Avrupa'da böyle. Burada sadece kritik pozisyonları dinleyip inceliyor. Bütün VAR konuşmaları incelenmeli, kayda geçmeli.
"UEFA'DA BİZE GÜLÜYORLAR"
47 yaşında emeklilik var hakemlere. FIFA kokartı alan bir hakem 8-10 sene maç yönetirse Şampiyonlar Ligi'nde maç alıyor. Biz zaten 40-41'de FIFA kokartı veriyoruz. Bize UEFA'da gülüyorlar ya, gülüyorlar.
"BARIŞ ŞİMŞEK SINAVI GEÇEMEDİ"
Barış Şimşek UEFA'da VAR sınavını geçemedi, VAR koordinatörü yaptılar. Nasıl oluyor bu. Olacak iş değil ya. UEFA'da sınavı geçemiyor, burada bu işe konuşuyor.
"5 SENEDE 3-4 MAÇ ALAN VAR!"
5 senede 3-4 maç alan adamlar var a klasmanda. Torpille mi gelmiş buraya. Yapılacak o kadar çok şey var ki ya.
"İKİ ADAM, 42 HAFTADA, 55 MAÇA HAKEM ATADI!"
56 maçı iki tane adam atadı ya. İki adam, 42 hafta 56 maçın hakemini atıyor. Bunlardan biri de Metin Tokat!
FATİH TERİM KARARINA GÖNDERME
Bir Emniyet memuru, bir telefonla raporu değiştirmemeli. Olay çıkıyor, bir telefon, rapor değişiyor. Adam bir rapor yazıyor, 'Cibiliyetsiz'. O kayda geçtiği için değiştiremiyorlar. Sonra başka raporda 'Ciddiyetsiz'e çeviriyorlar. Hangisi daha az cezaysa oradan alıyorlar. Ucuz bunlar ucuz. Çok ucuz hareketler yapmayın.
YENİ SEZON SPONSORUMUZ PUMA
Yeni sezon sponsorumuz Puma. Adidas'a şükranlarımızı iletiyorum. İş globalleştikten sonra dizayn vs. konularda sıkıntı yaşadık. Esneklik azaldık. Çok dar kalıplara sokulmaya çalışıldık. Daha esnek, daha iyi teklif ve 1. kategori takım olacağı için puma'ya geçtik. 2 tanesi 19.07'de, 3'üncüsü ağustos ayında 5 büyük takımla beraber lansman yapılacak.
Değişik ve enteresan formalar. Bir sonraki sezonun formalarını da önümüze getirdiler. Yaklaşımları değişik. Bunu tercih ettik.
Formalarımız dolu. 1-2 değişiklik oldu. Formalarımız dolu olmasa idi, en geç mart sonu isimleri vermen gerekiyor, son 2 ayda çok büyük, çok farklı değişik enteresan talepler, kol için, sırt için, şort için geldi. Ancak aşağı yukarı aynı sponsorlarla devam ediyoruz. Yeni gelen biri var. Kripto mripto konuşuruz sonra.
"İNŞALLAH BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY GİBİ OLMAZ"
Fenerbahçe'nin DNA'sı iliklerine kadar başarıdır. 7 sene bir şey değil, diğerlerinden biri 14, biri 15 sene yaşadı. Allah bizi ondan korusun. Fenerbahçe'nin DNA'sında başarı, öncülük, önderlik var. Dolayısıyla bir baskı yaratıyor. Ancak bir kırılma yaratmıyor.