Fenerbahçe'de hukuktan sorumlu yönetim kurulu üyesi Fethi Pekin Sözcü'ye konuştu. 3 Temmuz süreci ile ilgili TFF ve bakanlıklara sarı-lacivertli kulübün açtığı davalarda yaşanan gelişmelerle ilgili çarpıcı bilgiler verdi.

Pekin'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Bilirkişiye tebliğ edilmişti dosya. Bunlardan bir tanesi Fenerbahçe lehine görüş bildirdi, bir tanesi kendi alanı olmayan alanlara girmek suretiyle TFF lehine görüş bildirdi. Biri de görüş bildirmedi ve mahkemenizin takdirindedir dedi. Böyle durumlarda mahkemeler her hukukçunun bildiği gibi ya ek bilirkişi raporu isterler ya da yeni bir bilirkişi heyeti tayin ederler, tekrar görevlendirme yaparlar, bir rapor daha isterler. Ancak mahkeme heyeti bu yola gitmedi ve işin esasına girerek davamızı reddedeceğini düşündürdü bize. Bize göre bu yaptığıyla tarafsızlığını da kaybetti. 5 Aralık'ta yapılacak karar duruşmasından bir gece önce yaptığımız istişare sonucunda tarafsızlığını yitirdiğini şüphe ettiğimiz için bir dilekçe sunarak reddi hakim talebinde bulunduk. Ertesi gün duruşmaya çıktık. Yeni bir bilirkişi tayin talebimizi ve reddi hakim talebimizi reddetti, biz dosyayı reddedecek diye düşünüyorduk, fakat anladığım kadarıyla dilekçemiz etkili oldu. Yargı kararına saygı duyuyoruz. Reddedileceğini düşündüğümüz dava reddedilmedi, görevsizlik kararı verildi. Yeni bir mahkemede bu dava görülecek. Hangi mahkeme olduğunu henüz bilmiyoruz, gerekçeli kararda belli olacak. Bu dosya yeniden sıfırdan bir mahkemede görülmeye başlanacak. 2021 yılının Ağustos ayında açtığımız üzerinden yaklaşık 4 sene geçen bu dosyanın davası daha başlamadı."

"GÖREVSİZLİK KARARIYLA SİL BAŞTAN OLDU"

"TFF vekilleri davayı uzatma stratejisini uyguladılar. İlk hakem emekli olana kadar iki kez reddi hakim talebinde bulundular, sonunda hakim emekli oldu. İkinci hakim YSK'ya müfettiş olarak tayin edilmesini talep etti, gitti. Bu dosya çok ağır geliyor hakimlere, bunu da anlıyorum, gerçekten de zor bir dosya. Sonra görevsizlik kararı veren hakim geldi. TFF ve Spor Toto'dan bazı bilgi ve belgeler istendi, bu müzakkerelere yanıtlar gecikti. 3 tane de hakim değişti. Her hakim değiştiğinde yeni hakim tüm dosyayı yeniden okumak zorunda. Bilirkişiye gönderildiği için benim beklentim karar aşamasına gelmemiz noktasındaydı, görevsizlik kararıyla tabiriyle sil baştan oldu."

"BİLİRKİŞİ HEYETİ ATANDI"

"Benzer bir davamız da 6. Ağır Ceza'da devam eden İçişleri Bakanlığı'na açtığımız dava var. Orada da bir görevsizlik konusu olmuştu. İdare mahkemesinde açmıştık davayı, Danıştay aşamasına kadar gitti, 3'e 2 oyla orada görevsizlik kararı verilerek, Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olduğu kararı verildi ve burada görülmeye başlandı. Birinci duruşmada zarar hesabı yapılması için bir bilirkişi heyeti atandı. Heyetin içinde de iki tane hukukçu var. Karşı tarafın vekillerinin de hukuki itirazları var. Yerinde hesaplama yapması bir yeminli müşavir atandı. Kulübümüzün defterleri ve kayıtlarında da inceleme yapılacak. Aslında incelemeye tabi olmayan bir gelir kaybı var. Ayak bastı parası dediğimiz o zamanki 23.6 milyon Euro Şampiyonlar Ligi'ne katılım payı. Biz bu parayı men edildiğimiz için alamadık. Bunun kaydı UEFA, TFF'de her yerde var, dosyada da var. Biz dilekçemizde sunmuştuk bu bilgiyi, hem bu bilgiyi TFF'den ve Trabzonspor'dan istedi mahkeme, bunlar da dosyada. 23.6 milyon Euro'da hiçbir tereddüt yok. Bir de biz eğer turnuvaya katılsaydık ortalama alacağımız puan hesabını da göz önünde bulundurarak onun ödül parası. Oynamadığımız maçların yayın geliri, bir de belirsiz zararlar var. İşte bu belirsiz zararlarla ilgili inceleme yapılacak, oradan da bir meblağ çıkacak. Ve belirlenecek rakama o tarihten itibaren faizini işletecek ve bir rakam çıkacak."

"HELALLEŞMEK İSTİYORUZ"

"Başkanımızın en başından beri dile getirdiği gibi biz devletle kavga etmek istemiyoruz, helalleşmek istiyoruz. Onun içinde biz İçişleri Bakanlığı'na ve Adalet Bakanlığı'na dava açmadan önce bir sulh dilekçesi sunduk. Her ikisi de bunu reddetti. Devletle kavga etmek istemiyoruz, helalleşmek istiyoruz ancak bir de bizim yönetici olarak Fenerbahçe camiasına karşı sorumluluklarımız var."

"HELALLEŞME TALEBİMİZİ İLETECEĞİZ"

Her davanın belli aşamaları olur. Fenerbahçe'nin lehine esaslı bir gelişme olduğu anda ki olacak biz yine helalleşme talebimizi ileteceğiz. Biz her zaman böyle bakıyoruz meseleye. Dava devam ederken de sulh olabilir. "

"DAVA AÇMAK ZORUNDA KALDIK"

"Bu davaları biz açmasaydık, hukukta hak düşürücü süreler var, zaman aşımı var. Bu süreyi kaçırdığınız anda dava açma hakkınız ortadan kalkıyor. Bizim böyle sorumluluğumuz varken biz neden dava açmayalım. Açmak zorunda kaldık. Aksi takdirde bizler camiamıza karşı şahsen sorumlu olurduk."

"TÜRKİYE'NİN EN İYİ HUKUKÇULARIYLA ÇALIŞTIK"

"TFF ve bakanlık vekillerinin zaman aşımına yönelik itirazları var. Bir itirazı bu spor hukukunu ilgilendirir bu mesele, dolayısıyla sen bunu yargıya taşıyamazsın, Tahkim'de bu iş bitti, dava açamazsın argümanı. Bunu TFF dosyasındaki hakimler reddetti. Ara kararında rücu et dediler, onu da reddetti. Aslında o aşamayı biz geçtik. Bu dosyalara hazırlanırken Türkiye'nin en önde gelen spor hukukçuları, borçlar hukukçusuna ceza hukukçusuna idari hukukçusuna çok değerli profesörlerle avukatlarla birlikte çalıştık. Her ihtimali değerlendirdik. Biz men kararının iptali davasını açmıyoruz, sen bizi savunmamızı bile almadan, disipline dahi sevketmeyen keyfi bir şekilde polis fezlekesine dayanarak o polisler de terör örgütü FETÖ üyesi çıktı, bizi men ettin. İçişleri Bakanlığı'nda bu zarar iki misli. Bir de UEFA'nın meni var, biz iki kere şampiyonalar ligine gidemedik."

"BUNU BEN BİLEMEM"

"Tahsilatta tekerrür mümkün değil, tahsilatı hem TFF'den hem İçişleri Bakanlığı'ndan aynı zararı tazmin edemezsin. Burada iki menin verdiği zarar var toplamda. TFF ne kadarından sorumlu, İçişleri Bakanlığı ne kadarından sorumlu bunu ben bilemem. "

"ADALETSİZLİĞE UĞRUYORUZ"

"Türk futbolunda saha dışı muhabbeti de oluyor. Bizim saha dışı olayımız bu davalar, bu adaletsizlikler. Fenerbahçe ile ilgili önüme gelen birçok dava konusu olayda bir şekilde adaletsizliğe uğradığımızı görüyorum. Bu 1 değil 2 değil çokça oluyor. Bunun sebebini de bilmiyorum…" İçişleri Bakanlığı'na açtığımız davada bir de itibarımızı iade edilme talebimiz var.

"TARAFTARLARIMIZDAN SAKİN OLMALARINI İSTİYORUM"

"Taraftarlarımızdan sakin olmalarını istiyorum. Kavgayla dövüşle elimize hiçbir şey geçmez. Hukuka taşıdık, yargıya taşıdık, yargı bu meseleyi görecek. Biz bununla yatıp kalkıyoruz, bunun peşini de bırakmayız, bırakmayacağız. Haklıyız davamızda, büyük bir mağduriyet vardır, bu mağduriyetin en azından maddi kısmının karşılanması gerekiyor."

Hukuktan sorumlu yönetici Alper Alpoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

"BİZİ TFF MEN ETTİĞİ İÇİN TFF'YE DAVA AÇTIK"

"TFF yönetim kurulu men kararı verirken hiçbir savunma almadan bir karar tesis ediyor. Tahkim Kurulu kararıyla kesinleşmiş oluyor. TFF yönetim kurulu üyeleriyle ilgili daha önce suç duyurusunda bulunuluyor, bir soruşturma açılıyor, ancak o dönem için kapatıldı. Oradan bir şey çıkmaz. TFF bizi men etti, UEFA'nın meni söz konusu değil. Ülke federasyonuna verdi o yetkiyi UEFA. TFF de men ettiği için biz davamızı federasyona açtık."

"İÇİŞLERİNE DAVA AÇTIK"

"İçişleri Bakanlığı'nın o zamanki personeli, polis demeye gerek yok onlar için, FETÖ'cü terörist oldukları tescillendi. Onların cezaları da kesinleştiği için İçişleri Bakanlığı'nın da yapmış olduğu hukuksuz bir eylem olduğu için, İçişlerine ayrı bir dava açıldı. Adalet Bakanlığı'na sulh başvurusu yaptık, Adalet Bakanlığı'na neden dava açılmadı, çünkü hakim ve savcıların yargılaması ilk derece mahkemelerde yapılmıyor, bunlar Yargıtay'da yapılıyor bunların yargılamaları da devam ediyor. O yargılama bittikten sonra zaten Adalet Bakanlığı'na bir sulh başvurumuz vardı, dava açabilecek durumdayız tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla. Biz 2010-11 ve 2014-15 yılları için Şampiyonlar Ligi'ne katılamamız ve başka uğradığımız zararlar dolaylı tüm zararlardan dolayı açtığımız bir dava söz konusu."

"TFF'YE AÇILAN DAVADA 4 YILDA KARAR VEREMEDİLER"

"TFF'ye açılan dava 2021 yılında açıldı. Çok uzun bir süreçten geçti. Davaya atanan ikinci hakim TFF'den belge talep etti, tam 3 celse TFF bu belgeyi göndermedi. O bize neredeyse 1 yıla mal oldu. Hakim reddi yaptılar, istinafa gitti geldi 6-7 ay öyle geçti. 3 hakim tarafından da bu tahkim itirazı reddedildi. Bir türlü esasa giremediler. 3. yılın sonunda 4. yıla girerken bir görevsizlik kararı geldi. Bizim burada geçen 4 yılımız ne olacak. Bir görevsizlik karırını 3 hakimle 4 yılda veremediler. Halen hangi mahkemenin görevli olduğunu gerekçeli kararda göreceğiz."

"İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA AÇTIĞIMIZ DAVADA 3. YILIMIZA GİRİYORUZ"

"Aynı şekilde İçişlerine Bakanlığı'na açtığımız davada 3. yılımıza giriyoruz. 3 yıllık bir süreç geçmiş olmasına rağmen daha yeni görevli mahkeme belli oldu. Ağır Ceza Mahkemesi de görevi değilim dese uyuşmazlık mahkemesine gidecekti, en az 2 yıl daha öyle kaybedecektik."

"ÖDÜLLENDİRİLMEMİZ GEREKİRKEN MAHKEME KÖŞELERİNDE OYALANIYORUZ"

"3 Temmuz kumpasının bir kumpas olduğu tescilli. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bu kumpastan bir zarara uğradığı da tescilli. Aslında dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Mahkeme köşelerinde bu kadar oyalanmış olmamız, bu kadar hakkımızı aramak için dosyalarımızın sürüncemede kalması da yanlış. Bizi mahkeme köşelerine göndermeyip o dönem FETÖ terör örgütüne karşı dik durmayı ödüllendirmeleri gerekirdi."

"YARGI KARARLARIYLA DA F.BAHÇE'YE KUMPAS KURULDUĞU ORTAYA KONULDU"

"Yargıtay'da görülen hakim ve savcıların yargılandığı davadaki iddianamede Fenerbahçe'ye bir kumpas kurulduğu, 23 Ağır Ceza'da görülen dosyada da Fenerbahçe'ye bir kumpas kurulduğu, Istanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla yargı nezdinde bunun bir kumpas olduğu bu kumpas sonucunda Fenerbahçe'nin mağdur olduğu kesinleşti. Türk mahkemelerinin yargı unsunları kararıyla Fenerbahçe'nin kumpas mağduru olduğu yönünde birden çok mahkeme kararı var."

"KAÇ YIL GEÇERSE GEÇSİN TÜM ZARARLARIMIZI TAZMİN EDECEĞİZ"

"Hesaplanabilir zararımız zaten ortada. Bir de hesaplanamayan zararlarımız var. Borsadaki değer kaybımız, oyuncularımızın gitmesinden dolayı değer kayıplarımız gibi. Uzatmalarının şöyle bir önemi yok. Kaç yıl geçerse geçsin eninde sonunda tüm zararlarımızı tazmin edeceğimizi düşünüyoruz. Sadece manevi zararlarımızı tazmin edecek bir para birimi olmadığı için manevi zararlarımızı hiçbir zaman hiçbir kimse ne hesaplayabilecek ne de tazmin edebilecektir. Ancak maddi zararlarımızı istemek de bizlerin boynumuzun borcudur."

"FENERBAHÇE'NİN KIRMIZI ÇİZGİSİ"

"Bu dava da Fenerbahçe camiasının kırmızı çizgilerinden bir tanesidir. O bu şu demeden tüm camianın bu davaya sahip çıkması gerekir. Görev süremiz dolduktan sonra da gelecek her yönetim de bu davayı ayrı şekilde takip edecektir. Bu davayı bazı çekişmelere malzeme etmemeliyiz. Bu dava Fenerbahçe camiasının kırmızı çizgisidir."