Son dakika maçlarında Real Madrid'in geri dönüşlerinin karakteristik ruhu, son haftalarda futbol ve basketbol takımlarında vurgulanıyor. Pazar günü, LaLiga Santander ve Liga Endesa'da oynanan iki önemli maçlarda Sergio Ramos ve Sergio Llull hayati anlarda kendi takımlarını kurtaran isimler oldu. Hem Zinedine Zidane hem de Pablo Laso, maçların son anları konusunda uzmanlaşmış iki oyuncuya sahip olmaktan çok şanslı ve bu ikili arasında 5 benzerlik bulunuyor.

1. Yıkılmazlıkları

Rakipler, topun kime yönlendirileceğini biliyorlar ve bir köşe vuruşunda son pozisyonda hangi adamın savunulacağı açıktır. Buna rağmen, bu oyun hep tekrar edilir. Toni Kroos'tan gelen köşe vuruşları, Ramos'un vuruşlarıyla sona eriyor. Llull'ın 'Mandarina' hareketi neredeyse daima potaya girer.

Rakip antrenörler bu savunmaları önceden çalışıyor ama kaçınılmaz hep gerçekleşiyor. Deportivo'nun eski teknik direktörü Gaizka Garitano, Santiago Bernabeu'daki önceki maçı kazandıran Ramos'un pozisyonuyla ilgili "Binlerce kez bu konuda konuştuğumuz halde Kroos, Ramos'u bulmayı başardı" demişti.

Pazar günü Wizink Merkezi'ndeki basketbolun El Clasico'sunda (76-75), Llull, Real Madrid'e oyunun son pozisyonunda attığı sayılarla maçı kazandırdı. Barcelona Lassa koçu Giorgios Bartzokas daha sonra yaptığı açıklamada "Bu, Llull'ın normal zıplayışı, bu geri adım atıp yolladığı şutları durdurmak çok zor." demişti.

2. Daima sorumluluk alışları

Önemli anların liderleri. Ramos, sonuçlar her zaman istendiği gibi olmasa da, bir 'Panenka' penaltısı atabilir. Llull, son anlarda neler hissettiğini çeşitli vesilelerle anlattı. "O anları seviyorum ve son zamanlarda maç kazandıran veya çeyrek sonunda attığım şutları sokmaya başladım. Arzu, yürek, inanç ve biraz da çalışma var... ama an geldiğinde ben hazırım"

Futbol takımının kaptanı, son El Clasico'yu 89. dakika beraberliğe kavuşturduktan sonra sosyal ağlarından birinde şunları yazdı: "Birisi, ne kadar çok çalışırsam, o kadar şanslı olacağımı söyledi."

3. Belirleyici sayıları

Sergio Ramos, Betis'e karşı bu sezon dokuzuncu golünü attı. Yedi tanesi belirleyiciydi ve Real Madrid için maçı kazandırmıştı. Sadece Bernabeu'daki Osasuna'ya karşı 5-2'lik maçta üçüncü olan gol belirleyici değildi. Hiç şüphe yok ki Avrupa'da Sergio Llull, kıtadaki en belirleyici oyuncudur.

Barcelona'ya karşı, bir çeyrek sonunda yine geri çekilirken isabet bulduğu bir üçlük atmıştı. Bu sezon, saniyenin onda biri zamanda bulduğu bir basketle Euroleague'de Brose Basket'e karşı zafer kazandırmıştı. (89-91). Üç maçın son anlarında önemli performanslar gösteren Copa del Rey'den bahsetmeye gerek bile yok.

Ramos'un Lizbon ve Milano'da Atletico Madrid'e karşı Şampiyonlar Ligi finallerinde bulduğu golleri ve Llull'un 2014 Copa del Rey finalindeki üçlüğü, Bernabau müzesi için daha fazla kupa olarak geri döndü.

4. Liderlik

Her iki oyuncunun da inancı, onları soyunma odasında ve taraftarlar için kendi takımlarının referans noktası yapıyor. Ramos, Zinedine Zidane'ın da onayladığı şekilde Cristiano Ronaldo ile futbol takımının lideri. Kaptan Felipe Reyes'in yanında, Llull basketbol takım arkadaşları tarafından saygı görüyor. Her ikisi de kulübe bağlı ve çoktan oradaki efsaneler haline geldi.

5. Ara sıra gelen başarısızlık

Ramos ve Llull da önemli kararlar veren herkes gibi başarısız olurlar. Savunmacı olarak, Ramos puanlara mal olan hatalar yapmış, ancak birçok maçı kurtaran golleri ile hataları telafi etmişti. Lull, kendine güven duyuyor ancak atışlarında kimi zaman acele ediyor. Barcelona karşısında, serbest atışlarda, üçlük atışlarda ya da standart iki sayılık basketlerde en iyi yüzdeye sahip oyuncu değildi - ama kesinlikle en belirleyici oyuncuydu.