Netflix’te seyredebileceğiniz en iyi 30 film
Popüler dizilerin ve özgün içeriklerin yanı sıra Netflix, gözlerden kaçabilecek geniş film arşiviyle de dikkat çekiyor. İşte Netflix’te seyredebileceğiniz en iyi 30 film! Habertürk film eleştirmeni Mehmet Açar’ın yazısı.
EN İYİ 30 FİLM
Netflix’te seyredebileceğiniz en iyi filmler hangisi diye arıyorsanız işte size Netflix’te seyredebileceğiniz en iyi 30 film önerisi:

Diriliş 2015 (The Revenant)
Vahşi Doğa’da geçen bir hayatta kalma ve intikam hikâyesi…. Film insanın vahşi doğada sarsılan ya da ayakta kalan değerler sistemini sorguluyor. Yüzbaşı Andrew Henry (Domhnall Gleeson) Batı’nın medeni yüzünü yansıtan biri. John Fitzgerald (Tom Hardy) ırkçılığı ve fırsatçılığıyla beyaz adamın karanlık yüzünü temsil ediyor. Ana karakterimiz Glass (Leonardo DiCaprio) ise açılıştaki av sahnesinde vurgulandığı gibi doğayla uyum içinde, artık onun bir parçasına dönüşmüş durumda. Filmdeki diğer beyazlara oranla sessiz bir karakter ama kendi ırkının açgözlülüğünden duyduğu rahatsızlığı hissetmemek mümkün değil. Onu bölgenin yerlilerine yaklaştıran tek şey, ölmüş Kızılderili eşiyle arasındaki ruhani bağ ya da oğlu değil. O, beyazların “dışarı”dan getirdiği değerlerden ziyade içgüdüleriyle hareket ediyor. “Diriliş”i çarpıcı ve etkileyici kılan asıl özelliği anlatımı. Yönetmen Inarritu’nun başarısının sırrı; savaş, takip, dövüş gibi sahneleri, olayların göbeğindeki hareketli bir kamerayla uzun planlar halinde çekmek.

Yeni Hayat 2000 (Cast Away)
Çağdaş hayatın yoğun temposu içinde kaybolup gitmiş bir adamın öyküsü… Uluslararası bir kargo şirketinde çalışan Chuck Noland (Tom Hanks),verimlilik sorunlarını çözmeye çalışan bir sistem analistidir. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle sevgilisine (Helen Hunt) dahi yeterince vakit ayıramaz; evlilik planlarını sürekli erteler. Noel zamanı çıkmak zorunda kaldığı iş yolculuğu sırasında fırtınada düşen kargo uçağından sağ kurtulur ve kendini Güney Pasifik’te ıssız bir adada bulur. William Broyles Jr.’ın senaryosu, modern çağda geçen bir Robinson Crusoe öyküsü anlatıyor. Robert Zemeckis’in yönettiği film, Chuck Noland’ın verdiği yaşam mücadelesi kadar dış dünyadan yalıtılmış bir insanın yalnızlıkla baş etme ve kendini sorgulama sürecine de odaklanıyor. Bu arada, Noland’ın Crusoe’dan daha yalnız olduğunu belirtelim. Robinson’un Cuma’sına karşılık Noland’ın sadece bir voleybol topu var… Finali itibarıyla kaderci yanı ağır basan film için Tom Hanks, yaklaşık 22 kilo vermiş ve Oscar’a aday olmuştu.

Birdman 2014
Süper kahraman Birdman rolüyle tanınan Riggan (Michael Keaton),Raymond Carver’ın öykülerinden uyarladığı, yönettiği, başrolünü oynadığı ve yapımcılığını üstlendiği oyunla tiyatro dünyasında başarılı olmayı arzuluyor. Lakin, başta “hipergerçekçi” ukala oyuncusu Mike Shiner (Edward Norton) olmak üzere önünde o kadar çok engel var ki... Film boyunca sık sık iç sesini dinlediğimiz Riggan, nevrotik olmanın ötesinde hayalle gerçeğin birbirine karıştığı tehlikeli bir bilinç durumunda yaşıyor. Kızı Sam (Emma Stone),yapım amiri Jake (Zach Galifianakis) dahil çevresindekilerin de durumu çok iyi değil ama hepsi Riggan gibi oyuna kalplerini koyuyorlar. Karşılarında ise medya ve entelektüeller var. Filmi çekici hale getiren yönetmen Alejandro G. Inarritu’nun gösterişli ve tutkulu anlatımı. Inarritu, dijital geçişlerin yardımıyla son bölüme kadar bütün filmi “tek bir plan” gibi çekmiş. Tek plan tercihi, Riggan’ın üstündeki zamanın baskısını vurguluyor.

Yıldızlararası 2014 (Interstellar)
Gıdanın en önemli sorun olduğu bir gelecekteyiz... Çocukların hangi mesleği seçeceğine öğretmenlerin karar verdiği, Mao'nun Çin'ini andıran devletçi bir sistem var. Tüketim toplumu, bireycilik ve ABD'nin simgelediği değerler artık tarih olmuş. Çiftçilik yapan eski pilot Cooper'ın (Matthew McConaughey) isyanı öncelikle bu sisteme karşı. NASA'nın yeni gezegen araştırmalarında yer almak istemesinin nedeni çocuklarının istikbali... Christopher Nolan'ın, “Yıldızlararası”nı ABD'de ekonomik krizin zirveye çıktığı, sosyalizmin faydalarından söz edilen bir dönemin endişeleriyle yazdığı öne sürülebilir. Film, yüksek teknolojiyi, bilimsel araştırmaları, kâşiflik ruhunu ve insan merkezli aydınlanmacı düşünceyi kutsarken, gençlere elindekiyle yetinmeyi öğreten, çevrecilerin idolleştirdiği tarım toplumu fikrine karşı çıkıyor. Ama bu fikirlerin dipten dibe işlendiğini belirtmeliyim. Asıl öykü sevgiyle ilgili. Sevgi geleceğin karanlık dünyasındaki yegâne umut değil sadece... Bilimsel gelişmelerin esin kaynağı ve insanlığın asıl kurtuluşuna giden yol...
