Zelimir Obradovic, Avrupa basketbol tarihinin en başarılı koçu. Adı kırdığı rekorlar ve kazandığı şampiyonluklarla özdeşleşen tecrübeli koç, 55. yaşını kutladı. İşte Sırp koçun hayatı ve müthiş kariyerinden bilinmesi gereken 10 özel kısım…
1. 24 Şubat 1997, Albathete – Madrid (301 km) arası İspanya ulusal yolu. Çok şanslıydı. Arabasının kontrolünü kaybetti ve telefon kulübesine daldı. O olay hakkında”Bir kaç saniyeliğine öldüğümü sandım. O an hayatın ne kadar önemli olduğunu anladım.” diyordu Obradovic. Bu yüzden doğum günlerini daha çok mutluluk ve keyifle kutluyor.
2. Herkesin düşündüğü gibi bir değil iki kere hapishaneye düşmüştü. İlki askerlikle ilgili yaşadığı bir problemden dolayıydı. 2. ise 80’lerin sonlarında arabasıyla sürüklenip yaşlı bir kadına çarptığı içindi. “O olaydan sonra çok şey öğrendim.” Gerçekleri saklamaya hiç çalışmadı. Gerçek adamların iyi ya da kötü her olaydan ders aldığına inandı.
3. Hayatındaki en büyük yanlışı ise Eurobasket 2005’de Sırbistan milli takımının koçluğunu devralmak oldu. Ev sahibi ekibin “felaketinden” sonraki gün çok zordu. Akşam 12’den sabah 6’ya kadaar Sırp izleyiciler tarafından adeta sorguya çekildiği bir televizyon stüdyosundaydı.Sırp televizyonu bu röportajın tamamını 3 günde tam 50 kez gösterdi.
4. Çok fazla edebi kitap okur. En sevdiği yazar ise Fyodor Dostoyevsky. Müziği de çok sever, Bob Dylan’ın sözlerini, İspanyol flamengosunu ve Antonis Remos’u. Ayrıca balık tutma sevgisini de unutmamak lazım…
5. 2000 yılının başında. (Panathinaikos baş antrenörü olarak ilk sezonunda) eğer Yeşillerle sözleşmesini uzatırsa Yunanca öğreneceğine dair söz verdi. Birkaç yıl sonra artık Yunanca öğrenmek istemediğini söyledi. Sebep mi? Yunan gazetelerinin ne yazdığını öğrenmek istememesi. Onu sinir eden bir şey. Obradovic’in Yunan dilini iyi anladığı bilinen bir gerçek. Ancak Itoudis ve tercümanı ona çok yardımcı oldular.
6. Yunanistan’daki ilk yıllarında, bazı dedikodulara göre, amacının Panathinaikos oyuncularını açık bir sebepten dolayı Yugoslavya’ya getirmek istediği söylendi. Bu tip hareketlerden kaçındı ve Sırp menajerlerle olan ortaklıklarını sonlandırdı.
7. Obradovic’in yüzü, Sırp lobisiyle ilgili ne zaman dedikodular çıksa bilindik mor rengine bürünüyor. Ioannidis, Obradovic’in Tel Aviv’deki 1994 Euroleague zaferinin tamamen şans olduğunu söylemişti. Obradovic kendine has yöntemiyle cevap verdi. “Ioannidis’in Tanrı’nın kupayı bana verdiğine inandığını biliyorum. Nasıl hissettiğini biliyorum. Ben de finalde kaybetsem ben de bahaneler arardım.”
8. En zayıf noktası kesinlikle babası. Sahip olduğu her şeyi bir tek şey uğruna değiştirirdi. O da babasının onunla olması. Hayatındaki en önemli insandı. Annesinin de hayatında çok özel bir yeri var. Ne zaman boş zaman yakalasa Belgrad’a annesini görmeye gidiyor.
9. Obradovic’in hayatındaki bir başka çok özel isim ise sağdıcı Dusan Ivkovic. Şarap hakkında tartıştıklarına dair bir çok açıklama var ki bu inanılmaz. Ivkovic, onu Yugoslavia’nın 1991 yılındaki Eurobasket’e katılmasından hemen önce bekledi ama Obradovic’in başka planları vardı. Bir gecede Partizan’ın baş antrenörü oldu ve sene sonunda kupayı kazanmayı başardı.
10. İki şeyin pazarlığı yapılamaz : Ona “Gastone” demek (Koç olarak çok şanslı olduğunu ima etmek.) ve oyuncularını “gömmesi” . Her zaman onları korumak isteyen insan olmuştur. Solomon’un Palais De Sports’daki Kalaitzis olayından sonra Vaggelis Alexandris’e “Ben Zeliko Obradovic’im ve konuşabilirim, ne zaman karar verirsem.” şeklinde konuşmuştu.
superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın