FC Metz, Freiburg, Newcastle United gibi Avrupa'nın önemli takımlarında forma giyen Senegalli santrfor Papiss Cissé, 2018-2019 yaz transfer sezonunda Çin Süper Ligi ekibi Shandong Taishan'dan Alanyaspor'a transfer oldu.
Tecrübeli golcü, 2019-2020 sezonunda 22 gol atarak, o dönem Trabzonspor formasıyla attığı 24 golle krallık yarışını zirvede tamamlayan Norveçli golcü Alexander Sørloth'ün ardından Süper Lig'de en fazla gol atan ikinci isim oldu. Akdeniz ekibinde toplam 65 maça çıkan ve 42 gol 3 asistlik performansıyla dikkat çeken Cissé, başarılı performansının ardından Fenerbahçe'ye transfer oldu. Şimdilerde Fransa Ligue 2 ekiplerinden Amiens SC formasını terleten 37'lik golcü Cissé, Alanyaspor ve Fenerbahçe'deki dönemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
"MÜCADELEYİ VE MEYDAN OKUMAYI SEVDİĞİM İÇİN ALANYASPOR'U TERCİH ETMİŞTİM"
Alanyaspor'da 65 maçta 42 gol 3 asistlik performansınla çok iyi bir oyun sergilemiştin. Daha önce Fransa, Almanya ve İngiltere'de forma giyen bir futbolcu olarak Alanyaspor'u tercih sürecin ve buradaki performansın hakkında neler söylemek istersin?
''Çin'den Alanyaspor'a transfer oldum. Buraya gelirken iyi bir lige gelmek istiyordum. Alanyaspor'a geldiğimde kendi kendime, "Buradayım ve güzel futbol oynamam gerekiyor. Buradaki vaktimin tadını çıkarmam gerekiyor" dedim. Daha önce Süper Lig'de oynayan arkadaşlarım vardı. Onlar da bana Türkiye ve Süper Lig'le alakalı güzel şeyler söylemişlerdi. Bana, "Süper Lig'de bütün maçlar çekişmeli olur" demişlerdi. Bende bu mücadeleyi ve meydan okumayı sevmiştim. Bundan dolayı Alanyaspor'a geldim ve buraya gelmekten hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Türkiye'de Alanyaspor'a transfer olduğum zaman Alanyaspor, ligde iyi bir konumdaydı ve gerçekten takım iyi bir zamandan geçiyordu. Kulüpte kendimi iyi hissettirdiler ve bana iyi baktılar. Herkesten destek gördüm. Bu sebeplerden dolayı Alanyaspor'da iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Alanyaspor'da oynarken evimde gibi hissediyordum. Türkiye'de bir başka benim için artı olan şey de Müslüman olmamdı. Bu sebeple kendimi Türkiye'de daha iyi hissediyordum. Hayatımda ihtiyacım olan her şey orada vardı.''
Alanyaspor'da birlikte çalıştığın Sergen Yalçın ve Erol Bulut'un performansına olan etkisi hakkında ne düşünüyorsun? Bu iki teknik adamın Alanyaspor'daki takım yönetimini nasıl yorumluyorsun?
''Alanyaspor, benim için aile gibi bir yer. Başkan Hasan Çavuşoğlu, herkese evladı gibi iyi davranıyordu. Herkes çok iyi çalışıyordu. Takımda herkes işini çok iyi yapıyordu. Alanyaspor'da 3 farklı teknik direktörle çalıştım. İlk çalıştığım antrenörle çok fazla çalışma imkânımız olmadı ve daha sonra takımın başına Sergen Yalçın geldi. Sergen Yalçın, çok sevdiğim bir teknik direktör. Sana futbolun ne demek olduğunu gösteriyor. Erol Bulut, bir nevi arkadaş gibi sayılır benim için. Benim için bir abi gibi. Kendisi çok iyi teknik direktördü ve onunla iyi işler çıkardık. Erol Bulut, yaptığından daha iyisini yapabilir. Daha iyisini yapmak için gerekli kapasiteye sahip.''
2019-2020 sezonunda Beşiktaş'ta teknik direktör olarak göreve başlayan Sergen Yalçın'ın o dönem seni transfer etmek istediği medyada yer almıştı. Beşiktaş'la o dönem herhangi bir görüşme gerçekleştirdin mi?
''Açıkçası Beşiktaş'la o dönem hiçbir zaman öyle bir görüşmem olmadı. Sadece insanların Beşiktaş'ın beni istediğine dair söylentilerini duyuyordum. Trabzonspor'a imza atma durumum Beşiktaş'a imza atma durumumdan çok daha yakın bir ihtimaldi. O dönemde Trabzonspor'a imza atmaya daha yakındım. Trabzonspor yetkilileri o dönem beni aradı ve benimle ilgilendiler. Trabzonspor beni istediği zaman zor zamanlardan geçiyordum. Teyzem vefat etmişti.''
35 yaşında Fenerbahçe'ye transfer oldun ve sarı lacivertli camia için "Türkiye'nin Real Madrid'i" benzetmesini yaptın. Bize Fenerbahçe deneyiminden bahseder misin?
''Fenerbahçe'ye geldiğimde iyi bir atmosfer vardı. Daha önce birçok takımda oynadım fakat Fenerbahçe ve Alanyaspor'da çok farklı tecrübeler edindim. Bu takımlar, oyuncularıyla bir aile gibi çok iyi ilgileniyorlar. Sizi her zaman önemsiyorlar. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, çok iyi bir başkandı ve bize ailesi gibi davranırdı. Birçok oyuncu böyle bir başkanla çalışmayı her zaman ister. O dönemki korona salgınından dolayı zor bir dönem vardı ama elimden geleni yapmaya çalışmıştım. Kulübe elimde olan her şeyi verip, takım için her şeyi yapmak istedim. Çok da oynamadım açıkçası. Forma şansı bulamadım çünkü kulübe biraz geç geldim. Ben Fenerbahçe'ye geldiğimde takımda her şey hazırdı ve takımda bir sistem oturmuştu. Bu süreç benim için zor olsa da yine de orada geçirdiğim zamandan dolayı çok mutluyum. Çok güzel bir vakit geçirdim. Fenerbahçe'deki bu yönetim ve başkan bir şampiyonluğu hak ediyor. Başkan Ali Koç, şu anda takım için yapabileceği her şeyi yapıyor. Fenerbahçe'de, Alanyaspor'da oynadığım kadar iyi oynayamadım. Fenerbahçe'nin şampiyon olması gerektiğine ve bunu hak ettiğine canı gönülden inanıyorum çünkü ben Fenerbahçe'deyken insanların orada nasıl çalıştığını ve takım için nasıl çabaladığını gördüm. Bir gün Fenerbahçe'yi şampiyon olarak görmeyi tüm kalbimle istiyorum. Fenerbahçe'ye gerçekten çok saygım var. Taraftarın desteğini görmüştük. Fenerbahçe'deki geçirdiğim kısa sürede bana yapılan her şeyden dolayı taraftara teşekkür ediyorum. Şu an bile Fenerbahçe hala gönlümde olan bir takım.''
Erol Bulut'la hem Alanyaspor'da hem Fenerbahçe'de çalıştın. Erol Bulut, Fenerbahçe'de başarılı olamazken sezon Emre Belözoğlu ile tamamlandı. Belözoğlu ile ligin son bölümünde büyük bir çıkış yakaladınız ve şampiyonluğa çok yaklaştınız. Takımdaki bu olumlu değişim nasıl gerçekleşti, iki teknik adam arasındaki farkı nasıl değerlendirirsin?
''Erol Bulut'u çok severim çünkü Emre'den daha çok onunla zaman geçirdim. Erol Bulut'tan sonra Emre Belözoğlu geldi ve takımı düzeltmeye çalıştı. Erol Bulut'un yerine Emre Belözoğlu'nun gelmesiyle ilgili fikrimi söylemem burada doğru olmaz en nihayetinde bu kulübün takdiriydi. Ben sadece bir futbolcuyum, karar verici ben değilim. Gelen antrenörle en iyi şekilde oynamaya çalışırım. Emre Belözoğlu takıma gelince işini yapmaya devam etti, kendisine saygım sonsuz. Bence kötü de bir sonuç çıkarmadı. Emre, yapabileceği her şeyi takım için yapmaya çalıştı ve yaptı. Herkes elinden geleni takım için yapmaya çalışıyordu. Çok şükür ligi o dönem iyi bir pozisyonda bitirdik. İnşallah bir gün Fenerbahçe'yi şampiyon olarak görmek istiyorum. İki teknik direktörün tarzları aslında birbirinden çok da uzak değil. Emre geldiği zaman yeni şeyler denemeye çalıştı. Sonucun da kötü olduğunu düşünmüyorum. Şu an da Emre'yi Başakşehir'de takip ediyorum ve kendisi orada iyi işler çıkarıyor.''
Yıllardır futbolcu olarak sahada hırslı, mücadeleci ve yeri geldiğinde de agresif tavrıyla dikkat çeken Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'deki yönetimi hakkında neler söylemek istersin?
''Emre'nin futbolculuğuyla teknik direktörlüğü çok farklı. Futbolcuyken agresif olması onun tarzından kaynaklanıyor aslında. Emre'yi sadece gergin ve agresif diye anmak doğru olmaz çünkü uzun yıllar çok iyi oyun çıkardı. Emre, bir centilmen olmak istediği zaman gerçekten centilmen olabiliyor. Bu onun tarzı. Emre'yi teknik direktörlükte hiçbir zaman agresif bir şekilde görmedim. Düzgün bir teknik direktör nasıl olması gerekiyorsa Emre o şekilde davranıyor. O yüzden Emre'nin futbolcu haliyle antrenör hali farklı. Hiçbir zaman soyunma odasında gergin anlar olmadı.''
Fenerbahçe'de yeteri kadar forma şansı bulamadın. Gol attığın Beşiktaş derbisinde oyundan alınmana eşin de sosyal medyadan tepki göstermişti. Bu konuda haksızlığa uğradığını düşünüyor musun?
''Açıkçası bu konuda profesyonel olarak yaklaşmayı tercih ediyorum. Her aklımdan geçeni dışarıya vurmak bir oyuncu olarak doğru olmaz. Eğer iyi bir forvet oyuncusuysanız ve ilk yarıda bir gol attıysanız, takım o an da kaybediyorsa bile ikinci yarıda yeni bir gol atma şansınız sizin daha yüksektir. O anlarda motivasyonunuz daha yüksektir. Devre arasında bana oyundan çıktığımı söylediklerinde şaşırmıştım. Kendi kendime dedim ki; "Takıma faydalı olabileceğim başka bir şans elbet elime geçecektir." Bundan dolayı bu durum benim için sıkıntı değildi. Ben oyundan çıktığım için maçı kaybettik diyemem tabi ki. Gol atan bir forvet oyuncusunu oyundan almak doğrudan haksızlıktır diyemem. Belki de teknik direktörümüz o an aklından farklı bir şey geçirmişti. Yani teknik direktörümüz o an başka bir oyuncunun takıma daha faydalı olacağını düşünmüştür. Doğrudan haksızlıktır demek doğru olmaz.''
Bayern Münih'ten transfer teklifi aldığını ve Afrika Kupası'na katılmaman şart koşulduğu için Senegal'i seçtiğini söylemiştin. Kararından ötürü hiç pişmanlık duydun mu, daha farklı bir kariyerim olabilirdi diye düşündüğün oldu mu hiç?
''Bu kararımdan dolayı asla pişman değilim. Ülkem için yapabileceğim şeylerden hayatım boyunca pişman olmadım. Ülkem benden önce gelir. Senegal'i kendimden önce savunmam gerekir. Senegal benden daha önemli. O dönem Senegal'in bana ihtiyacı vardı ve ondan dolayı Senegal'i seçmiştim. Asla pişman olmadım.''
Fenerbahçe'de oynadığın dönem Beşiktaş ve Galatasaray gibi dev derbi maçlarında oynamıştın. Haziran'ın ilk haftası Galatasaray ve Fenerbahçe karşı karşıya gelecek. Türkiye'deki derbi atmosferi başta olmak üzere Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla ilgili yorumunuz nedir? Dev derbide hangi takımı favori olarak görüyorsunuz?
''Umarım Fenerbahçe kazanır. Fenerbahçe, benim gönlümde olan bir takım ve hayatımda Fenerbahçe'yi destekliyorum. Galatasaray'ın şu an Fenerbahçe gibi çok güçlü bir kadrosu var. Çok iyi oyuncuları var. Taraftara iyi bir oyun sunacaklarını düşünüyorum. Çok iyi bir atmosfer ve güzel bir maç olacak.''
Galatasaray, hücum hattında Mauro Icardi ve Bafetimbi Gomis'e sahipken, Fenerbahçe'de Enner Valencia, Batshuayi gibi isimler bu bölgede yer alıyor. Tecrübeli bir santrfor olarak derbi öncesi Galatasaray ve Fenerbahçe'nin hücum hattını değerlendirir misin?
''Bafetimbi Gomis, benim için bir kardeş, arkadaş gibi. Kendisi çok da iyi bir insan. Enner Valencia, benim Fenerbahçe'deyken takım arkadaşımdı. Onu da çok seviyorum. Enner Valencia, bu sene mükemmel bir iş çıkardı. Bir forvet oyuncusu olarak onu izlerken sadece kendi kendime, "Aferin, tebrik ederim" diyebiliyorum. Enner Valencia, derbide Galatasaray'a 2-3 gol atar. Derbide Gomis, 2 gol atar ama yine de Fenerbahçe kazanır diye düşünüyorum. Bu arada Batshuayi'de çok iyi oynuyor. Fenerbahçe'de forvet bölgesinde kimle çıkarsa çıksın gol atar ve Fenerbahçe kazanır diye umuyorum. Josua King' de bu arada gerçekten mükemmel bir forvet oyuncusu. Josua, oynarsa iyi bir oyun çıkaracağına eminim.''
Türkiye'de oynarken seni en çok hangi stadyum atmosferi ve taraftar grubu etkiledi?
''Bir futbolcu olarak Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş'ın stadında oynamak atmosferden dolayı gerçekten zor. Buraların gerçekten ateşli bir atmosferi var ve bu stadyumlarda oynamayı seviyorum. Baştan sona kadar taraftar desteğe devam ediyor.''
superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın